| Yine de ona nehirde yıkanırken saldırmanı tavsiye ederim... en savunmasız halindeyken... sudan çıkarken, sonra... | Open Subtitles | أنصحك بأن تهاجمه عندما يكون بالنهر.. عندما يكون أعزل.. عندما يخرج من الماء،عندئذ.. |
| nehirde yüzen cesedi bulan kişi o. | Open Subtitles | . الشخص الذي غاص بجسمه بالنهر . عيونه قد وجدتك |
| Tamam, eğer nehirde idilerse bu ter kokusunun gitmesi gerekmez miydi? | Open Subtitles | لو كانت هذه بالنهر ألن تختفي رائحة العرق تلك؟ |
| 1981'de yaşanmış. Constance Welch, 24 yaşında, Sylvania Köprüsü'nden nehre atlamış. | Open Subtitles | لقد كان هذا عام 1981 كونستانس ويلش , بعمر الرابع والعشرين قفزت من على جسر سولفانيا وغرقت بالنهر |
| nehre düşersek, çantada ne olduğunun pek önemi olmayacak. | Open Subtitles | إذا علقنا بالنهر لن يهمّ ماذا يوجد بالداخل |
| Evlat, buraya geldiğine göre delirmiş olmalısın. Seni nehire fırlatırım. | Open Subtitles | ايها الولد , لابد انك مجنون لتاتي الى هنا سوف ارميك بالنهر |
| Evet ve şu an sen yapıyorsun. Nehrin üzerinden atla. | Open Subtitles | أجل، والآن أنتَ كذلك، لذا اذهب و اقفز بالنهر. |
| nehirde beklenmedik bir kargo denk geldi. Bölgedeki tüm istasyonlar dolu. | Open Subtitles | صادفتنا بضاعة غير متوقعة بالنهر المشكلة أن كلّ المحطات في المنطقة مشغولة |
| Hırsının kurbanı olmak yerine nehirde bir ceset gibi süzülüyorsun. | Open Subtitles | بدلًا من أن يثقلك الطموح لأسفل أنت فقط تطفو بجانب الجثث الأخرى بالنهر |
| Cesedi nehirde bu sabah bulmuşlar. | Open Subtitles | لفد وجدوا الجثه هذا الصباح بالنهر |
| Cesedi nehirde patlamanın tersine doğru hareket etmiş. | Open Subtitles | والتي مسحت نتيجة وجودها بالنهر |
| Bu sabah nehirde olanları duydun mu? | Open Subtitles | أسمعت عما حدث بالنهر هذا الصباح ؟ |
| nehirde, kıyıya yakın emekliyordu. | Open Subtitles | لقد وجدناه بالنهر قرب الضفة |
| nehre yuvarlandım nehre yuvarlandın | Open Subtitles | لقد وقعت بالنهر وحسب ذهبت لكردستان ووقعت بالنهر |
| Küllerini nehre atardım. New Orleans'a kadar süzülürlerdi, anladın mı? | Open Subtitles | أن أنثر رفات والدي بالنهر وأدعها تختلط بماء النهر. |
| Bir gün bisikletini sürerken nehre uçtu. | Open Subtitles | وفي يوم من الأام كانت تقود دراجتها فسقطت بالنهر |
| İzlerini kaybettirmek için çöplerini her yağmur yağdığında, nehre döküyorlarmış. | Open Subtitles | إنهم يرون بالنهر كلما أمطرت ليخفوا آثارهم |
| Demek bağcığı bağlayıp ayakkabıyı nehre attın. | Open Subtitles | إذن فأنتِ ربطتي الحذاء وألقيتيه بالنهر |
| Babasının ellerini ve kollarını çadır beziyle bağlayıp nehire atmışlar. | Open Subtitles | أخذو أبي فربطوه ... ووضعوه بكيس في الكهف . ورموه بالنهر |
| Belirli aralıklarla Nehrin iki yanına da o çuvallardan bıraktım. | Open Subtitles | كان لدي عدة طرود مشابهة رميت بالنهر بفواصل مختلفة على كلتا الضفتين |
| Nehir boyunca koştum. Görmeliydiniz, tüm şehir alarmda. | Open Subtitles | لقد مررت بالنهر ورأيت ما لا يُصدق المدينة بأسرها في حالة فوضى |
| Yolculuğumuza Çin'in en kuzey köşesi ve Sibirya arasında uzanan donmuş bir nehirden başlıyoruz. | Open Subtitles | تبدا رحلتنا بالنهر المتجمد يتلوى بين الصين وسيبيريا |