Beni izole etti ve her zamankinden daha yalnız hissetmeme yol açtı. | TED | حيثُ قام شريكي بعَزلي، وتركني أشعر بالوحدة أكثر من أي وقتٍ مضى. |
Ama bu onu sadece, daha yalnız ve daha az sevilen biri gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | لكن كل ذلك يجعلها تشعر بالوحدة أكثر وبأنها غير محبوبة |
Ya da Cuma gecesi birileriyle vakit geçirmek istersiniz ama dışarı çıkacak enerjiniz olmaz, dışarı çıkmak yerine tüm geceyi evde Netflix izleyerek geçirirsiniz, her zamankinden daha yalnız hissedersiniz. | TED | أو عندما يحين مساء الجمعة، وتوَدُّ أن تكون مع الآخرين، ولكن ليسَت لديك أي طاقةٍ للخروج، فتقضي ليلتك في المنزل بدلًا من ذلك، وتُشاهد نتفليكس ويزيد شعورك بالوحدة أكثر من ذي قبل؟ |
Bir sebeple, ne kadar çok insan gördüysem kendimi o kadar yalnız hissettim. | Open Subtitles | لسبب ما فإنني كلّما رأيت أناساً أكثر كلّما شعرتُ بالوحدة أكثر |
İnan bana, ne kadar çok biriktirirsem, o kadar yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | صدقيني، كلماكثرعدد الناس، كلما شعرت بالوحدة أكثر |
İnsanlar arasında kendi başına olduğundan çok daha yalnız hissedebilirsin. | Open Subtitles | من الممكن أن تشعري بالوحدة أكثر وأنت مع الناس ... عن حياتك وحدك |
Bu başladığından beri kendimi daha yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالوحدة أكثر من قبل |
Binlerce arkadaşım var ama hiç kendimi bu kadar yalnız hissetmemiştim. | Open Subtitles | عندى ألفُ صديق ٍ،وأشعر بالوحدة أكثر من أى وقتٍ مضى.. |