| Haklısın ama, 20 bin baht çok fazla. | Open Subtitles | إن 200.000 باهت ليس ثمنا رخيصا بالنسبة لها |
| Karın geçen ay karımdan 10.000 baht istemiş. | Open Subtitles | زوجتي أعطت زوجتك مائة الف باهت الشهر الماضي |
| - Diğer türlü soluk bir beyaz renk... - Halk, iş imkanları, önce Amerika. | Open Subtitles | والا اصبح ابيض باهت الناس , الوظائف , امريكا اولاً |
| Çünkü kendi ihtişamının böyle soluk bir yansımasına bakmaya katlanamıyordu. | Open Subtitles | فعل ذلك لأنه لم يقوى على النظر إلى إنعكاس باهت عظمته |
| Ve bu yargınız iki parlak kuşun donuk renkli bir kuşun önünde kavga ettiğini gördüğünüzde daha da güçlenir. | Open Subtitles | وسيتم تدعيم هذا الحكم عندما تري طائرين أسطعين يقاتلان أمام طائراً باهت اللون. |
| Bir gün çiçek açacağına dair zayıf ve solgun bir ümit. | Open Subtitles | أمل ضعيف و باهت أن يأتي يوم و تزهر فيه |
| Sıkıcı bir rutinlik, sıkışıklık, mekaniklik yaşıyorum. Bu ordudakinden bile daha kötü. | Open Subtitles | روتين باهت و ماكينات مكتظه انها حتى اسواء من الجيش |
| Kulakları eğik, tüyleri mat ve komik bir yürüyüşü var. | Open Subtitles | أذنه مسطحة، ومعطفه باهت ولديه مشية مضحكة |
| Bu renk çok bulutlu. Demek ki damıtmayı da becerememişsin. | Open Subtitles | اللون باهت جداً، ربما عانيت بعض المشاكل مع التقطير أيضاً |
| 2 round dayanırsan 50,000 baht senin olur. | Open Subtitles | إذا أمكنك أن تستمر جولتين ستحصل على خمسون ألف باهت |
| - Bu mu, 40 baht. | Open Subtitles | هذه بـ 40 باهت إنه غير باهض الثمن |
| Yoi ayda en az 20.000 baht daha bekleyebileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | (يوي) يقول إن العقار سيرتفع حوالي 20 الف باهت |
| 12 baht. | Open Subtitles | مائه وعشرون باهت |
| Küçük parmağının üstünde soluk bir güneş yanığı izi var yani küçük parmaktaki yüzük kayıp ve bu da varlıklı biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هناك خط أسمر باهت على الإصبع الصغير من حلقة الخنصر المفقودة و هذا يعني بأنه يعمل بوظيفة إضافية حيث الأعمال تزدهر فيها |
| soluk abanoz veya tozlu parke taşı neon Trabzon hurması | Open Subtitles | أسود باهت أو حجري مغبر، كاكي نيوني |
| Dördüncüsü soluk renkli bir attı. | Open Subtitles | الحصان الرابع كان باهت اللون |
| - Bu, bir büyücü için fazla donuk bir isim, öyle değil mi? | Open Subtitles | بل هو اسم باهت بدلا من ذلك لساحر، لا تظن؟ |
| Bulanık, donuk gözlü partner mi olurmuş? | Open Subtitles | لا أريد شريكاً يرى بشكل ضبابي باهت. |
| Biraz solgun görünüyor. | Open Subtitles | شكلها باهت شوية؟ |
| Vücudun alt tarafı üst tarafına göre bayağı solgun. Hem de bayağı solgun. | Open Subtitles | هذا النصف باهت أكثر من النصف الآخر! |
| Yani Sıkıcı bir günde biraz heyecan yaşadın. | Open Subtitles | بالتالى قليل من الأثاره خلافا ليوم آخر باهت |
| Yani Sıkıcı bir günde biraz heyecan yaşadın. | Open Subtitles | بالتالى قليل من الأثاره خلافا ليوم آخر باهت |
| Yem çok parlak mı yoksa çok mat mı? | Open Subtitles | هل الطعم شديد اللمعان أو باهت للغاية؟ |
| Saçları kısa ve açık renkli. Üstünde de beyaz bir... | Open Subtitles | انها قصيرة, وشعرها باهت وترتدي اللون الأبيض |