| Şey, ben kesinlikle işaretleri onaylıyorum. kesinlikle dördüncü hanedana ait. | Open Subtitles | حسناً، لقد قمت بتأكيد العلامات ومن المؤكد أنها السلالة الرابعة |
| Eğer kaleye saldırmış olsaydık kesinlikle bunlardan çok daha fazlası etrafımızı kuşatırdı. | Open Subtitles | لو أننا هاجمنا القلعة بتأكيد ستهاجمنا اعداد هائلة من هذه الأشياء |
| - kesinlikle bizimkiler. Buna pişman olacaksınız. | Open Subtitles | أنا أقول انه بتأكيد يكذب علينا سوف تندم على هذا. |
| Ama öğle yemeği arkadaşı olarak, Elbette seni tercih ederim. | Open Subtitles | ,ولكن كرفيق لتناول الغداء بتأكيد افضلك انت |
| Ana şart, hürmettir ve bunu kesin bir açıkla dile getirdiğinde şu soruya etkili bir yanıt demektir: | Open Subtitles | اخترع التعبير اجلالاً له وعندما ينطق بتأكيد مطلق تفاجأ بالاجابات المؤثرة لسؤال مثل |
| - Yayını toplantıdan sonraki uçuşunda teyit edeceksin. | Open Subtitles | ..,بعد المؤتمر قـم بتأكيد الإرسال خلال رحلة عودتك |
| - tabii. Her neyse. - Peki. | Open Subtitles | بتأكيد يا رجل، أيّاً يكن - حسنٌ، أيّاً يكن ماذا؟ |
| Görüntüler yetmezmiş gibi, adam da cinayetlerin yaşandığı gece saat 8.30 ve 10.30 arasında Tanya hanımla birlikte olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | في حالة أن الفيديو لم يكن كافيا، قام بتأكيد أنه كان معها، بين الـ 8: |
| O kesinlikle savaş ilan etti. | Open Subtitles | هو بتأكيد يقول هذا كـ إشارة لـ بدأ الحرب |
| Bu kesinlikle bana suç saldırısı gibi görünüyor. | Open Subtitles | نعم , هذا بتأكيد يبدو لي .مثل جناية الاعتداء |
| Ne kadar erken olursa o kadar iyi çünkü bu ahbap kesinlikle öldürüldü. | Open Subtitles | ,في الواقع , كلما اسرعنا كان افضل لان صديقنا هذا بتأكيد قد تم قتله |
| Yemekten sonra masaj teklifini kesinlikle kabul edeceğim. | Open Subtitles | بتأكيد سأقبل بعرضك بعمل المساج بعد وجبة العشاء. |
| kesinlikle verdik Yeni bir yaşam kira Vallenwe'en . | Open Subtitles | انت بتأكيد عطيت فالنووين فرصه اخرى للحياه |
| Bu kesinlikle bir şans yok F.D.A. arasında onay , evet. | Open Subtitles | هذا بتأكيد سيدمر اى فرصه لديكى للحصول على موافقه من F.D.A |
| Oh, kesinlikle olmak olacak duyuyorum Daha fazla yürüyüş meditasyon yapıyor . | Open Subtitles | اوه,انا بتأكيد سأقوم بالكثيرمن تمرين التأمل سيرا |
| - Öyle mi düşünüyorsun? Elbette! | Open Subtitles | بتأكيد نعم ,هل انتِ ممسحه اقدام |
| Eninde sonunda, Elbette. | Open Subtitles | في نهاية بتأكيد |
| Fakat hızlı sürmeye başlarsan, kesin bizi kenara çeker. | Open Subtitles | لكنهم بتأكيد سيقمون بإقافنا إذا لم تبدأ بالقيادة أسرع أنا أقود بالسرعة المسموحة |
| Seni kesin şoke edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أمنحك بتأكيد صدمة واحدة |
| Transferin teyit edildiğine dair e-posta gönderin. | Open Subtitles | إرسل لي بريداً ألكترونياً بتأكيد التحويل |
| Eminim önemi yoktur. tabii ki önemi var, Richard. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا لا يهم (حسناً , بتأكيد , أنه يهم , (ريتشارد |
| Şimdi de vurulma olayı ile ilgili verdiği ifadeyi doğruladı. | Open Subtitles | باللحظة التي عَلِم فيها انكِ تبحثين عنه والآن, قام بتأكيد بيانه الأصلي |
| Çoğunuzun bildiklerini doğrulamakla başlayacağım. | Open Subtitles | :سأبدأ بتأكيد ما نعرفهُ كلنا قبل ساعة مضت |