| Ayrıca yeni bir yüzme eğitmeni tuttum. | Open Subtitles | عليك أن تعلمي بأنني قمتُ بتعيين مدرب سباحة جديد |
| Bu yüzden geçmişimi araştırması için özel dedektif tuttum. | Open Subtitles | لهذا قمت بتعيين تحرّي خاص، ليبحث في ماضيّ |
| Eyaletteki idam kuralları gereğince, idam mahkumları yanlarında manevi destekçi tutma hakkına sahip. | Open Subtitles | تشير التعليمات الرئيسية إلى أن السجناء المحكومين بالإعدام مسموح لهم بتعيين مستشار روحاني |
| Avukat tutma hakkınız var. Eğer tutamazsanız... | Open Subtitles | تملكون الحق بتعيين محامي، وإن لم تستطيعوا |
| Kamuoyunca iyi bilinen yerel bir avukat tuttu. | Open Subtitles | لقد قامت بتعيين محامٍ محلي معروف، |
| Ve komutanına gitmek yerine avukat tuttun? | Open Subtitles | فقمت بتعيين محامي بدلا من الذهاب إلى رئيسك؟ |
| Mahkemeniz sürerken bir adam tuttuğunu ve bu adamın istediği her şeyi yaptığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنّه أثناء قضيّتكِ معه ، قام بتعيين شخص ما ، وكان ذلك الشخص بوسعه القيام بأيّ شيْ له |
| Kraliçe Catherine, Hugh Latimer'ı, kendi özel din görevlisi olarak atamış. | Open Subtitles | الملكة كاثرين قامت بتعيين هيو لاتيمر كقسيس خاص لها - ..لقد اعتقدت أن أحدهم - |
| İşletmelerde özel ilişkilere pek müsamaha göstermezler. | Open Subtitles | الكثيـر من الشركات لا تسمح بتعيين من لهم علاقة بموظفيها. |
| Çünkü yeni bir avukat tuttum. | Open Subtitles | لماذا تظنين ذلك برأيك ؟ لأنني قمت بتعيين محامٍ جديد |
| Ebeveynliğe elverişsiz olduğunu kanıtlayacağım. Avukat tuttum bile. | Open Subtitles | سأجعلهم يعتبرونك غير مؤهل لقد قمت بتعيين محامٍ سلفاً |
| Sebepsiz yere başıma iş açan karım yüzünden seminer vermesi için profesyonel birini tuttum. | Open Subtitles | شكرا لزوجتي التي قامت بفتح علبة الديدان من دون أي سبب قمت بتعيين محترف لكي يقود هذه الندوة |
| Yardımcı olmaları için, yerel tiyatroculardan birkaç kişi bile tuttum. | Open Subtitles | حتى أنني قمت بتعيين بعض ممثلي المسرح المحلي لمساعدتي. |
| Bakıcı tutma işinin, benim hayatıma devam etme anlamına gelmesinden endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلق أن قيامى بتعيين مربيه يعنى أننى أتجاوز الأمر |
| Avukat tutma hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لديك حق بتعيين محامٍ وإن لا يمكنك تحمّل نفقات واحد عن توظيف واحد |
| Avukat tutma hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لكَ الحقّ بتعيين محامي. |
| Demek ki özel bir savcı tuttu. | Open Subtitles | لذلك قام بتعيين مدعٍ خاص |
| "Düşmanlık seviyesi öylesine büyüktü ki, Douglas Durst işi ileri götürüp kendini Robert Durst'ten korumak için kendine özel koruma tuttu." | Open Subtitles | مستوى العداوة عالي جدا لدرجة" .. أن (دوغلاس درست) قام قام بتعيين حارس شخصي "(ليحمي نفسه من (روبرت درست |
| Bu yüzden Bela da Rus'u halletmesi için online bir hacker/suikastçi tuttu. | Open Subtitles | ولذا، قام (بيلا) بتعيين أحد القتلة/المخترقين لقتل الرجل الروسي أولًا |
| Yaz için bir dadı tuttun, el altından para verdin sonra bizim kızın peşinde olduğumuzu duyunca ülkeyi terk etmesi için para vermeye çalıştın. | Open Subtitles | قمت بتعيين مربية في الصيف دفعت لها من تحت الطاولة، ثم عندما سمعت أنا كنا في اثرها، |
| özel dedektifler mi tuttun? | Open Subtitles | هل قمتِ بتعيين محققين خصوصين ؟ |
| New Yorklu özel bir soruşturmacı tuttuğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بانه قام بتعيين محققا خاص من نيويورك |
| Çekilmek isteyen Cunningham'ı görevden alarak yerine Ritchie'yi getirdi. | Open Subtitles | لقد قام بأبعاد (كونينجهام ) عن منصبه لأنه ( كان يريد الأنسحاب و قام بتعيين ( ريتشى |