| Bir çocuğun öldürülmesini örtbas etmekten bahsediyorsun. | Open Subtitles | انت تتحدث عن شخص يساعد بتغطية جريمة قتل طفل |
| Hepsi GOP saldırısı mıydı, başka bir şeyi örtbas ettik mi? | Open Subtitles | هل كان كله عن مهاجمة الحزب الديمقراطي, أم أننا قمنا بتغطية شيءٍ آخر؟ |
| Şu sıralar Suriye'de muhabirlik yapıyorum ve haber yapmaya başladım çünkü yapılması gerektiğine inanıyorum. | TED | وأنا الآن أقوم بتغطية سوريا ، وبدأت بتغطيتها إعلامياً لأنني أؤمن أنه .. يجب أن يُقام بهذا العمل. |
| Bak dostum, kıçını kolla en azından sana ait olanları koru, tamam mı? | Open Subtitles | لقد قمت بتغطية نفسك في حال حدوث شيء أليس كذلك |
| - Yapacak işlerimiz var, girişi koruyun. | Open Subtitles | ـ لدينا عمل هنا أيضاً، قم بتغطية البوابة |
| Biz diğerlerini yakalayacağız, siz de kayaların ardına siper alın ve kaçış yollarını kapatın. | Open Subtitles | ..سنقوم بطلب بقيّت الرجال وانتم تمركزوا خلف تلك الصخور وقم بتغطية مداخلهم.. |
| Biraz yaprak getirip çalıları kestiğin yerlerin üstünü ört. | Open Subtitles | و قم بتغطية البقاع العارية حيث أزيلت الشجيرات |
| Battaniye getirip, bu askerleri örtün. | Open Subtitles | ،أحضروا بعضا ً من الأغطية و قوموا بتغطية هؤلاء الجنود |
| Tamam. Kandehar'da kundaklanan kız okulu haberini yapıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أقوم بتغطية مدرسة البنات |
| Bak, Ordu dev gibi bir çukuru örtbas etti. Resmen yok ettiler. | Open Subtitles | لقد قام الجيش بتغطية حفرة عملاقة بالأرض وجعلوها تختفي |
| Ya birisi onu cinayet için kullanıp sonra da bunu örtbas etmek için ona yardım ettiyse? | Open Subtitles | ماذا لو استخدمها شخص ما للقتل ومن ثم ساعد بتغطية الجريمة؟ |
| Çünkü zamanında hatayı örtbas ettiğinde siz de işin içindeydiniz. | Open Subtitles | بسبب ذلك العيب الذي ساعد بتغطية أمرها سابقاً، كنت قائمة على ذلك أيضاً |
| Dylan'ın konserini de ben haber yaptım. Harika bir konserdi. | Open Subtitles | أنا قمت بتغطية حفلة ديلون التي أصابتني بالقشعريرة |
| Bize siyah dünyasının gerçek yüzünü sunacaklar, asla haber yapamadığımız şeyleri. | Open Subtitles | سيقومون بتغطية جميع أخبار السود الحقيقية أمور لم نقدم لها تقارير مطلقاً |
| Bak dostum, kıçını kolla en azından sana ait olanları koru, tamam mı? | Open Subtitles | لقد قمت بتغطية نفسك في حال حدوث شيء أليس كذلك |
| - Sen ön kapıyı koru. - Ben arkaya bakıyorum. | Open Subtitles | قم بتغطية الباب الامامي أنا اراقب الخلفي |
| Burayı koruyun, hadi. | Open Subtitles | قم بتغطية الغرفة ، هيا. |
| - Hayır. - Yoldan çekil! - Kapıları kapatın! | Open Subtitles | إبتعدوا عن الطريق قوموا بتغطية الابواب |
| Evet haklısın. Sadece kafasını ört yeter. | Open Subtitles | نعم هذا صحيح فقط قومى بتغطية وجهه بالكامل |
| Lütfen oğlumun üstünü örtün. | Open Subtitles | أرجوك قم بتغطية طفلي |
| Bay Thiessen, Oak Lawn Sinagog'undaki patlamanın haberini siz mi yapmıştınız? | Open Subtitles | سيد ثيسن قمت بتغطية التفجير في كنيس "حديقة البلوط" ـ (معبد يهودي( |
| Aman Tanrım, ikimizi de öldürmeden önce şunun üstünü kapat. | Open Subtitles | حبّا بالله، قم بتغطية ذلك الوشم قبل أن يتسبب بقتلنا |
| Ve sonra, uyku tanrısı Morpheus, her şeyi gece pelerini ile örtüyor, ve Diana, yeni ayı yay olarak kullanarak, gökyüzünü yıldızlarla bezeyen ateşten bir ok fırlatıyor. | Open Subtitles | ثم يقوم مورفيوس آله النوم بتغطية كل شئ بعباءة الظلام بينما تستخدم ديانا القمر الجديد كقوس |
| Tanrıya şükür, dosyalar kurtarıldı ve sigorta zararın çoğunu karşılayacak. | Open Subtitles | أجل، حمداً لله أنا الملفات تم استرجاعها والآمانة ستقوم بتغطية تكلفة الخسائر. |