| - Bunun hakkında konuşmalıyız. - Konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | ،نحن بحاجة للحديث عن هذا لا يوجد شيء للحديث عنها |
| Eğer daha bilimsel olarak konuşmak gerekmiyorsa ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa o halde biz ne hakkında konuşmalıyız? | TED | إذاً إن لم يكن علينا التحدث عن العلم أكثر، أو إن لم نكن بحاجة للحديث عن العلم أكثر، فعن ماذا يجب أن نتحدث؟ |
| Her şeyden önce, dünyada bugün gerçekte neler olup bittiğini konuşmamız gerek ve gelecekte neler olabileceğini de. | TED | الأهم من ذلك كله، نحن بحاجة للحديث عما يحدث بالعالم اليوم، وما يمكن أن يحدث في المستقبل. |
| Görmezden geldiğimiz sorunu konuşmamız gerek. | Open Subtitles | نحن بحاجة للحديث حول الفوضى في هذه الغرفة |
| Teşekkürler dostum. Mmm. Tamam, Bahama tatilimizle ilgili konuşmamız lazım. | Open Subtitles | شكراً لك ياصديقي حسناً، نحن بحاجة للحديث عن عطلتنا إلى جزر البهاماس |
| Çok geç oldu biliyorum, ama Cate ile konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | انا اعلم إن الوقت متأخر ولكن أنا بحاجة للحديث مع كيت |
| Christian Siriano ile toplantıdadır ama onunla mutlaka konuşmalıyım. | Open Subtitles | أعلم بأنه من المفترض أن يكون في ذلك الاجتماع مع كريسشن سيريانو ولكنني حقا بحاجة للحديث معه |
| konuşmamız gereken de bu zaten. Artı k orada oturmuyorsun. | Open Subtitles | وهذا هو واحد من الأشياء نحن بحاجة للحديث عنها. |
| Çünkü benim diğer adamla konuşmam lazım. | Open Subtitles | لأنني بحاجة للحديث مع ذلك شخصٌ آخر |
| Gerçekten de şu yaramaz çocuk hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نحن حقا بحاجة للحديث عن هذا الولد الشرير. |
| Ama seninle konuşmalıyız ve ayık olman gerekiyor. | Open Subtitles | لكننا بحاجة للحديث معك ونحتاجكِ أن تكوني صاحية |
| O yüzden bunu şimdi konuşmalıyız yoksa bu kapıdan çıkıp seni bir daha görmeyebilirim. | Open Subtitles | لذلك نحن بحاجة للحديث عن هذا الآن أو الخروج من الباب. و لن أراك مجدداً. |
| Dan, özel okul meselesini hemen konuşmalıyız. | Open Subtitles | دان، ونحن بحاجة للحديث عن سحب الزناد على المدارس الخاصة. |
| Yavaşlasana. Bu konuyu konuşmamız gerek. | Open Subtitles | جيس، إبطئ نحن بحاجة للحديث حول هذا الموضوع |
| Bence bu konuda konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة للحديث عن هذا أكثر من ذلك. |
| Dinle, Allen'ı vurmanla ilgili konuşmamız gerek. | Open Subtitles | الاستماع، ونحن بحاجة للحديث عنك اطلاق النار ألين |
| Başçavuş, sanırım olanlar hakkında konuşmamız lazım, telafi edebiliriz. | Open Subtitles | الرقيب الكبرى، أعتقد أننا بحاجة للحديث عن ما حدث، ثم ربما يمكننا إصلاحه. |
| Bak, konuşmamız lazım. | Open Subtitles | نظرة، نحن، اه، نحن بحاجة للحديث. |
| Oh, Kimin için çalıştığın hakkında konuşmamız lazım. | Open Subtitles | أوه, نحن بحاجة للحديث عن لمن تعملين |
| FBI'dan biriyle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | انا بحاجة للحديث مع شخص ما فى الاف بى اى |
| Kendinizi hazırlayın çünkü şimdi de Deandra Sunderland'la konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا, حضِّري نفسك لأني الان انا بحاجة للحديث مع دياندرا سندرلاند |
| Seninle bu dönem gelen kumar yasa tasarı hakkında konuşmalıyım | Open Subtitles | أنا بحاجة للحديث معكَ بخصوص الإنتخاباتِ الخاصة بتصريح القمار |
| Bu konuda sizinle özel olarak konuşmalıyım efendim. | Open Subtitles | بحاجة للحديث معك بهذا الأمر يا سيدي على نحو خاص |
| Müdürünüzle, çok acele konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | نحن بحاجة للحديث إلى المدير في الحال بشأن مسألة مُلِحّة للغاية |
| İbn Rashid ile konuşmamız gereken çok şey var. | Open Subtitles | نحن بحاجة للحديث أكثر حول بن راشد. |
| İyi, seninle yalnız konuşmam lazım. | Open Subtitles | جيد. ولست بحاجة للحديث لك وحدك. |
| - Bu konu hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | ـ أعتقد أننا بحاجة للحديث عن هذا. |