| Aşırı hassas olduklarından gelecekte yer çekimsel dalgaları algılayan uzay dedektörlerinde kullanılabilirler. | TED | تميُزها بحساسية هائلة تجعلها مرشحة لاستخدامها في الكشف عن موجات الجاذبية في أجهزة الكشف الفضائية المستقبلية. |
| Bu dönem, hassas olanlarımız için, zorlu bir dönem oldu. | TED | وإنه لتطابق سيء جدًا بالنسبة إلى الأشخاص الذين ولدوا بحساسية مفرطة. |
| İki antibiyotiğe birden alerjisi olan çocuk şarbon kapıyor. | Open Subtitles | يصاب بالجمرة الخبيثة و يتصادف إصابته بحساسية من مضادين حيويين |
| Okulundaki birisinin ölümcül derecede fıstık alerjisi varmış. Vay be! | Open Subtitles | شخص ما في مدرستك مصاب بحساسية من الفول السوداني تهدد الحياة |
| İ.B. programında çalışanlar olarak her haberi duyarlı ve anlayışlı bir şekilde ele almakla... | Open Subtitles | كلنا هنا فى هذا البرنامج نفخر بقدرتنا على معالجة أى قصة بحساسية وصبر وتعاطف |
| Ama ben, özellikle yaşayanların ve ölülerin düşüncelerine karşı duyarlı belli insanlar olduğuna inanırım. | Open Subtitles | لكني أعتقد أن هناك بعض الأشخاص يتمتعون بحساسية خاصة لأفكار الأحياء والأموات |
| Endişelenmeyin. Aslan derisine alerjim var da. | Open Subtitles | ان كنتِ لا تمانع و لكن جلد الأسد يتسبب لي بحساسية |
| EP kontrol altına alınabilir. | Open Subtitles | يمكن التحكم بحساسية الضوء |
| Bunun başkan için hassas bir konu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بحساسية الوضع بين البلدين على الرئيسة |
| Kabul etmelisin ki soyağacın onu biraz hassas olmaya itiyor. | Open Subtitles | عليك أن تعترف بحساسية الموقف بالنظر إلى ماضي أسرتك |
| Yüce Konsey, eğer böyle bir teknolojinin serbest kalırsa galaksinin hassas dengesini bozabileceğine kesin gözüyle bakıyordu. | Open Subtitles | وقرر المجلس الأعلى أنه إذا تم تسريب تلك التكنولوجيا ستتسبب في إضطراب بحساسية قوى التوازن الخاص بالمجرة |
| Son derece hassas ve yetenekli bir kız o. | Open Subtitles | . إنها فتاة بحساسية ومواهب غير عادية |
| O dönemin başından beri yaptığımız tüm merasimlerden öğrendiğim kadarıyla çiçeklere alerjisi vardı. | Open Subtitles | علمت أنها تشعر بحساسية الأزهر , من المراسيم منذ بداية الفصل الدراسي |
| 35 yaşında soya alerjisi geliştirmek hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | أتحدث عن أمور مثل ، الإصابة بحساسية الصويا في الـ35 من العمر |
| Oyuncularından birinin gıda alerjisi olsaydı hemen kafeteryadaki hanımlara ayrıntılı bir menü talebini bildirirdin. | Open Subtitles | إن أصيب أحد لاعبيك بحساسية من الطعام كنت ستكتب تهديدات لعاملات صالة الغداء وبها قائمة طعام محددة |
| - Umarım bademe alerjisi yoktur. - Hayır. | Open Subtitles | آمل أنك لا تشعر بحساسية لاللوز. |
| - Kokuya duyarlı mısındır Bay Walker? | Open Subtitles | هل أنت مصاب بحساسية من الروائح ؟ |
| Kyle'ın çok şey atlattığını unutma, daha duyarlı ol. | Open Subtitles | حسناً, أريدكم أن تتذكروأ أن ـ(كايل)ـ عانى الكثير لذا أريدكم أن تعاملوه بحساسية |
| Burada polenlere alerjim olmadığı yazıyor. | Open Subtitles | هذه الرسالة تقول إنني لست مصاباً بحساسية من اللقاح |
| Sanırım tuza falan alerjim var. | Open Subtitles | يا رجل أظن بأنني مصاب بحساسية تجاه الصابون أو شيء ما |
| EP kontrol altına alınabilir. | Open Subtitles | يمكن التحكم بحساسية الضوء |
| - Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı? | Open Subtitles | هل تُعانين بحساسية من أحد الأدوية ؟ كلاّ |