| Uzaylılarla iletişim kurma deneyimi olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد هنا بخبرة فى التواصل مع الفضائيين |
| Bu sunduğum insanların en az 15 yıl liderlik deneyimi var. | Open Subtitles | يتمتع الأشخاص الذين أعرضهم عليك بخبرة لا تقل عن 15 عاماً من القيادة. |
| Haftalarca o kişiyle birlikte olacaklarından, hayat tecrübesi olan, söyleyecek bir şeyi olan refakatçiler isterler. | Open Subtitles | الرجل الذي يريد رفقة لأسابيع يريد امرأة تتمتع بخبرة في الحياة وقادرة على خوض أحاديث مشوّقة |
| Diğer tarafta, 29 yıllık tecrübesi olan menajerler var. | Open Subtitles | ولديك هنا كشّاف بخبرة 29 سنة في البيسبول |
| Bütün subaylar mahkeme tecrübeli. Kadın üyelerden hiçbirinin çocuğu yok. | Open Subtitles | كل الضباط بخبرة كبيرة و الامرأتان ليس لديهما أطفال |
| Sıradan bir seri katilden fazla tecrübeli değildi fakat Sovyet Ukrayna'da yaşıyordu. | Open Subtitles | لم يكن بخبرة تزيد عن اي قاتل تسلسلي اخر ولكنه عاش في اوكرانيا السوفيتية. |
| Dünyayı farklı bir şekilde tecrübe edinmiş birisini tanıma şansım olsaydı bunu bir kutsanma olarak görürdüm. | Open Subtitles | حسناً .. إنني أعلم بأنه لو أتيحت لي الفرصة لمعرفه أي شخص الذي حذى بخبرة في هذا العالم مختلفه تماماً |
| Çıkarıp sokma yok. Tek bir hamle var. ustalıkla uygulanmış. | Open Subtitles | لا يوجد دم منبوذ، إنّنا ننظر إلى طعنة واحدة مطبّقة بخبرة |
| 10 yıllık deneyimi olan bir makyajcıyım. | Open Subtitles | أنا خبيرة تجميل بخبرة 10 سنوات وهل وضعتِ الماكياج |
| Ama ben 35 yıl Çin ile çalışma deneyimi olan iş adamıyım. | Open Subtitles | لكني رجل أعمال بخبرة 35 عام من العمل في الصين |
| Neredeyse hiç mikro süreç deneyimi olmayan mühendislerimiz var karşında. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى مهندسينا الوحيدين بخبرة في مجال المايكروكمبيوتر |
| 6 yılı Cinayet Büro'da olmak üzere 14 yıllık deneyimi olan bir polis memurusunuz. | Open Subtitles | أنت شرطيّة خبيرة بخبرة 14 عام في قسم الشّرطة , 6 سنوات منها في قسم جرائم القتل |
| Bu gibi durumlar için deneyimi olan birisini. | Open Subtitles | شخص بخبرة في حالات مثل هذه. |
| Gerçek donanım tecrübesi olan ve detaylara dikkat eden birisine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج شخصاً بخبرة حقيقية في القِطَع .و إنتباه للتفاصيل |
| Birini işten kovacağınız zaman otuz yıllık tecrübesi olan birini mi kovarsınız on yıldan az tecrübesi olan birini mi kovarsınız yoksa hiç tecrübesi olmayan birini mi kovarsınız? | Open Subtitles | وعندما تعين أحداً لوظيفة هل ستعين شخصاً بخبرة 30 سنة أم شخصاً بخبرة أقل من 10 سنوات أو شخصاً بلا خبرة على الإطلاق |
| Ama özgeçmişinde yöneticilik tecrübesi olursa gelecek işine daha rahat girersin. | Open Subtitles | لكن بخبرة إداريّة صغيرة في سيرتك الذاتيّة سيجعل من الوظيفة الموالية سهلة المنال أجل، بفعل ماذا؟ |
| senden daha tecrübeli olmalı. | Open Subtitles | عندما تكون بالطائرة تود طيار بخبرة أكثر منك |
| Evet ama çok daha tecrübeli birine verdiler. | Open Subtitles | نعم ، ولكن انتهى بهم الأمر ليعطوها لشخص يتمتع بخبرة أكثر. |
| Ama keşke daha tecrübeli inşaatçılar getirmeme müsaade etseniz. | Open Subtitles | سأطّلع عليه، لكن ليتك تدعني أجلب عمال بناء يتمتعون بخبرة أكبر |
| Az bir tecrübe ve beyaz önlüğüyle çiçeği burnunda bir doktor, değil mi? | Open Subtitles | طبيب حديث على المهنة بخبرة قليلة جدّاً لك بمعطف الأطباء الأبيض أليس ذلك صحيحاً ؟ |
| Gerçekten acı ve ısdırap dolu pişmanlık tecrübe etmiş herbirimiz mizahın ve hatta kara mizahın hayata devam etmemiz için canalıcı bir rol oynadığını anlarız. | TED | جميع الذين مروا بخبرة ندم كانت تتضمن آلام وحزن حقيقي يدركون جيداً أن الفكاهة وحتى الكوميديا السوداء تلعب دوراً أساسياً في جعلنا نتجاوز الأزمة. |
| Zor bir tecrübe yaşadığını duydum. | Open Subtitles | إذاً، (هاري)، سمعتُ أنك تحظى بخبرة جيدة. |
| Son kalan lezzetli kurabiyeleri almanı, ustalıkla engellediğim için, özür dileyecektim. | Open Subtitles | لقد كنت أنتظر في الخارج لكي أعتذر لك بسبب إستيلائي بخبرة على آخر حبة من الكعك اللذيذ |
| Övünmek gibi olmasın, her hamle ustalıkla oynandı. | Open Subtitles | ،كل حركة لُعبت بخبرة إذا أمكن لي أن أقول هذا عن نفسي |