| Vaktinde gelmeyeceksin diye endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت اقلق الا تحضر في الوقت المناسب |
| Yani senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | اعني ,اني بدأت اقلق عليك نوعا ما |
| Onu da kaybedebiliriz diye endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اقلق من اننا خسرناه ايضاً |
| Endişelenmeye başlıyordum. | Open Subtitles | لقد بدأت اقلق |
| Bo, geç kaldın. Endişelenmeye başlıyordum. | Open Subtitles | بو) لقد تأخرت) بدأت اقلق |
| - Endişelenmeye başlıyordum. | Open Subtitles | لقد بدأت اقلق |
| Senin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | ان الوقت متأخر بدأت اقلق عليك |
| Seni kaybettiğimiz için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اقلق اننا فقدناك هناك |
| Sizin için endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اقلق عليكم يا رجال |
| endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اقلق |
| endişelenmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت اقلق |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 