| O an doğru olanı yapıyormuşum gibi geldi. | Open Subtitles | حسنا، بدا لي أنه العمل الصحيح في ذلك الوقت. كان من الممكن أن يموت. |
| Bu sabahki konuşmanı duyunca ve çocukları çok özlediğini de bildiğim için yapılacak doğru bir şeymiş gibi geldi. | Open Subtitles | بعد سماع حديثك هذا الصباح وكوني أعرف كم اشتقت إلى الأولاد بدا لي أنه العمل المناسب الذي يجب القيام به |
| Bilmem, ilgileneceğin bir şey gibi geldi. | Open Subtitles | لا أعلم ولكن بدا لي أنه شيء تريدينه |
| Senin de kafanda pek çok soru varmış gibi geldi. | Open Subtitles | بدا لي أنه ربما كانت لديك أسئلة أيضاً |
| Bana bağırıyor gibi geldi. | Open Subtitles | بدا لي أنه يصرخ علي |
| Sanki farklıymış gibi geldi. | Open Subtitles | بدا لي أنه مختلف |