| Demek istediğin, neden krep çekmecesinde gümüş var herhalde! | Open Subtitles | تقصدين لماذا الآنية الفضية بدرج الفطيرة؟ |
| Onu epinefrin çekmecesinde aradığın gerçeğini görmezden mi geleyim? | Open Subtitles | لا يجب أن أهتم إذاً بحقيقة أنك كنت تبجث عنها بدرج محقنات الإبينيفرين؟ |
| iç çamaşırlarım burda en üst iki çekmecede komidinin çekmecesinde de birşeyler var. | Open Subtitles | هنا في هذين الدرجين بالـأعلي. والشئ الـأخر كان بدرج الخزانة بجوار الفراش. |
| Masasına gitti ve kilitli çekmecesine bir şeyler koydu. | Open Subtitles | ذهبت لمكتبها وأغلقت على شيئ بدرج مكتبها العلوي |
| Ölenlerin isimlerini masasının çekmecesine koydu. | Open Subtitles | واحتفظ باسامي الضحايا بدرج المكتب |
| Benim çorap çekmecemi mi karıştırıyorlar? | Open Subtitles | هل عبثوا بدرج جواربي؟ |
| Rapor yazacağını söyledi ama çekmecenin dibinde bir yere atılacağını biliyordum. | Open Subtitles | قال سيصدر تقريراً ولكنني علمت بأنه سينتهي بدرج مكتبٍ ما |
| Neden gümüş çekmecesinde krep var? | Open Subtitles | لماذا الفطيرة بدرج الآنية الفضية؟ |
| Metamfetamin imâlathanem çorap çekmecesinde. | Open Subtitles | مختبري للميثامفيتامين بدرج الجوارب |
| Baban masasının çekmecesinde neden prezervatif saklıyor ki? | Open Subtitles | "لماذا والدكِ لديه اوقيه بدرج مكتبه؟ - -لا اعلم " |
| Mutfak çekmecesinde yoklar. | Open Subtitles | إنها ليست بدرج المطبخ. |
| Bu yüzden masanın sağ üst çekmecesine bırakıyorum. | Open Subtitles | لذا سأضعه بدرج مكتبكِ الذي على يمينك |
| - Çamaşır çekmecesine olmaz. | Open Subtitles | - ليس بدرج الملابس الداخلية |
| çekmecede bir cetvel olacak. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك مسطرة بدرج المكتب |
| Yukarıdaki çekmecede saklamışsın, buldum. | Open Subtitles | اخفيته بالطابق العلوي بدرج الملابس |
| Benim çorap çekmecemi mi karıştırıyorlar? | Open Subtitles | هل عبثوا بدرج جواربي؟ |
| Dükkanda benim çekmecenin içinde masada şey var, nüfus kağıdı. | Open Subtitles | بطاقتي بدرج المكتب |