| Havuzda bir tur daha attırmak için birbirimize delice şeyler söyleriz. | Open Subtitles | نقول أشياء مجنونة ليجعل أحدنا الأخر أن يقوم بدورة أخرى في المسبح أو تمرين بطني أخر |
| Belki partiden sonra bir tur atarız. | Open Subtitles | ربما بعد الإحتفال يمكننا أن نخرجه معنا بدورة. |
| 1 metrelik havuzda tur atıyordum... ve birdenbire bacağım tutuldu ve batmaya başladım. | Open Subtitles | قمت بدورة وهو كان التالي وفجأة ساقي بدأت تؤلمني |
| Budistler bu hayattaki eylemlerin bir sonrakini etkilediği sonsuz bir yaşam döngüsüne inanırlar. | Open Subtitles | يومنون البوذيين بدورة لاتنتهي من البعث التي فيها أعمال هذه الحياة ستؤثر على الاخرى. |
| Yani bir popülasyonu değiştirmek ya da yok etmek ancak o tür, hızlı bir üreme döngüsüne sahipse mümkün, böcekler gibi ya da fare ve balık benzeri küçük omurgalılar gibi. | TED | لذلك تغيير مجموعة أو القضاء عليها يُعتبر عملياً فقط إذ كان ذلك الصنف يتسم بدورة تناسلية سريعة، مثل الحشرات أو ربما الفقاريات الصغيرة كالفئران أو الأسماك. |
| Sen ve ekibinin Donnie'de bir dönüş yaptığınızın farkındayım. | Open Subtitles | أعلم أن أنتِ وفريقك قمتم "بدورة تناوب علي "دوني |
| Anlaşılan bu sistemdeki güneş her on beş bin yılda olağandışı bir güneş lekesi türbülans döngüsünden geçiyormuş. | Open Subtitles | ويبدو أن الشمس في هذا النظام الشمسي تمر بدورة إضطراب شمسى غير عادي من خلال دورة البقع الشمسية كل خمسة عشر ألف سنة أو نحو ذلك |
| Çocuklar sokağın etrafında son bir tur daha atmamın sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل تمانعان ان قمت بدورة اخيرة في الشارع؟ |
| Yeni bir tur klomifen tedavisi uygularız ve tekrar deneriz. | Open Subtitles | سنقوم بدورة جديدة من عقار كلوميفين و سنحاول مجدداً |
| telefon bir tur daha dönmeyecekse röntgenler için talimat vermeye gidiyorum. | Open Subtitles | حسـن ، إلا إن كـان الهـاتف سيقوم بدورة أخـرى سأطلب القيام بالفحوصـات |
| En arkada kalana ikinci tur bindirdi bile! | Open Subtitles | تاماكي على وشك اجتياز الفصل الثاني المتأخّر بدورة واحدة! |
| Pekala... bir tur Boticelli ile kendimizi eğlendirelim. | Open Subtitles | اذن... سوف نُمتع انفسنا بدورة من البوتيسيللى |
| Parkın çevresinde bir tur daha atalım. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بدورة أخرى حول المتنزه |
| Bakın, şu anda Jacksonville, Shreveport, El Paso, Scottsdale ve benzeri yerlerde yaşanan olayların, insanların üreme döngüsüne yapılan kasıtlı bir müdahalenin sonuçları olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن الأحداث الأخيرة في "جاكسونفيل" و"شريفبورت" و"إل باسو" و"سكوتسدايل" وفي كل مكان آخر قد تكون نتيجة مباشرة لمحاولة متعمدة للتلاعب بدورة التكاثر لدى البشر |
| İkisi de pişmanlık ve suistimal döngüsüne girmiş. | Open Subtitles | كلاهما محتجز بدورة من التعسف والندم |
| Harika bir su döngüsüne nasıl sahip olduk? | Open Subtitles | كيف نحظى الآن بدورة المياه الرائعة هذه؟ |
| Yeni bir dönüş yap. | Open Subtitles | قومي بدورة أخرى |
| İşte müthiş bir dönüş dediğimiz tam olarak bu! | Open Subtitles | الأن هدا ما أدعوه بقم بدورة |
| - Üçlü dönüş yapabiliyor. | Open Subtitles | -يمكنها أن تقوم بدورة ثلاثية |
| Shiva çok güçlü bir Tanrı'ydı ama büyüdükçe hayat döngüsünden ve reenkarnasyondan sıkıldı. | Open Subtitles | كما ترى, شيفا كان الها قويا جد(استغفر الله), وكبر متعبا بدورة الحياة, الموت والتناسخ |