| Ama bana göre, makul olmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | لكن يبدو لي أنهُ بذل قصارى جهده و قد فعل الشئ اللائق |
| Geçici navigasyon sistemi bozulmuştu ve bizi 1958'e en yakın yere getirmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | نظام الملاحة المؤقت فسد إلاّ أنه بذل قصارى جهده لإعادتنا لأقرب زمن ممكن لـ 1958 |
| Büyükbabam soyunuzu kurutmak için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | جدي (جوزيف) بذل قصارى جهده لإبادتكم جميعاً |
| 'Senden önce, başka bir komiser de elinden gelenin en iyisini yaptı.' | Open Subtitles | 'قبل آخر مفتش قبل بذل قصارى جهده. |
| Bay Perkins, 15 yıllık ev sahibimiz yardımcı olmak için elinden gelenin en iyisini yaptı. | Open Subtitles | السيد (بيركنز) ، نزيلنا منذ ... ما يقرب من15 عاماً بذل قصارى جهده لمساعدتنا |
| Gerçi Victor öğretmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | على الرغم من أن (فيكتور) بذل قصارى جهده ليُعلمني |
| - elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | -لقد بذل قصارى جهده |
| elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | -اصغي ... بذل قصارى جهده |