| İnsanların posta kutusu kiralama nedeni budur böylece postalarını alabilirler. | Open Subtitles | لهذا السبب الناس عندها صناديق بريد لذلك يمكنهم أن يحصلوا على بريدهم |
| Hediyeleri aç, aileyi ara sesli postalarını almışsındır inşallah. | Open Subtitles | فتح الهدايا الاتصال بالعائلة اتمنى ان احصل على بريدهم الصوتى |
| İnsanlar buraya postalarını almaya gelirler. | Open Subtitles | يأتي الناس للحصول على بريدهم من هنا |
| Bütün mektuplar posta kutusuna geliyor, Partrier adına. | Open Subtitles | كل بريدهم يأتي إلى فرع التسليم العام ويخاطب بإسم بريترير. |
| Bu arada,herkes posta adreslerini... şuradaki listeye yazsın. | Open Subtitles | بالمناسبة ، أردت فقط تذكير الجميع أن يضعوا عناوين بريدهم الإلكتروني في اللائحة في الخلف |
| Seçmen kütüğüne erişebilir, bilgisayarlarını hackleyebilir, maillerini çalabiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الدخول لمواقعهم الالكترونية نخترق كمبيوترهم الخاص وسرقة بريدهم |
| postalarını biz aldık. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنا نستقبل بريدهم |
| postalarını alacaklar; bu kadar. | Open Subtitles | ثم سيأخذون بريدهم و حسب |
| Kötü diyemem. İnsanlar posta kutularının dolmasını seviyor. | Open Subtitles | لا أستطيع التذمر الناس يحبون بريدهم التافه |
| Bir gün her biri posta kutusunda bir çek bulacak ve herşey çözülmüş, onlar da affedilmiş olacak. | Open Subtitles | يوما ما سيذهبـون لصندوق بريدهم ويأخذون شيك وينسـون كل شـيء |
| Başkaları akıllı telefon kullanırken siz posta güverciniyle yetineceksiniz. | Open Subtitles | في عصر شبكات الجيل الرابع ، يبدو أن هناك من سيصلون بريدهم الالكتروني بساقيْ حمامة |
| Şu posta kutusu onların olamaz, değil mi? | Open Subtitles | لن يصادف ويكون هذا صندوق بريدهم, صحيح؟ |
| posta kutuları beni deli ediyor. | Open Subtitles | ! إن صندوق بريدهم يزعجني |
| Ölü insanlar maillerini kontrol etmezler Oliver. | Open Subtitles | الرجل الميت لا تحقق بريدهم الإلكتروني، أوليفر. |
| maillerini açıyorlar ve jüride olduklarını öğreniyorlar. | Open Subtitles | و يفتحون بريدهم ليجدوا إستدعاء لهيئة المحلفين |