| Aslında bu akşam küçük de bir zam istemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | في الواقع الليله اعتقد انني سأطالب بزيادة في المرتب |
| 1976 yılında, kömür çıktısı 605 milyon tondu % 4,1 artış olmuş. | Open Subtitles | كان إنتاج الفحم عام 1976 604 مليون طن. بزيادة بلغت 4.1 بالمئه |
| Yer çekimi devreye girdi ve Fazladan maddeyle başlamış bölgelere gittikçe daha fazla kütle getirdi. | TED | بدأت الجاذبية في العمل وجذبت كتلة أكثر وأكثر إلى هذه البقع التي بدأت بزيادة طفيفة فقط. |
| - Seyir saptırıcıları yükseliyor. Çarpılma güç sistemlerini aşırı yükledi. | Open Subtitles | تشويش الثقب الساخن قام بزيادة الحمل على نظام القدرة الرئيسي |
| İlaçlarını arttır. Ona ne yapacağımı sonra karar vereceğim. | Open Subtitles | قم بزيادة دوائة وأنا سأقرر ماذا أفعل به لاحقا |
| Güneye dönene kadar bekle, sonra anlaşmadaki sperm sayısını arttıracağız. Tekrar arayacağım. | Open Subtitles | ، عندما يترأس منـاطق الجنوب عندهـا نبدأ بزيادة عدد الحيوانات المنوية |
| Terfiim beni senden biraz ayırmış olabilir ama maaş artışı da beraberinde geldi. | Open Subtitles | لربما قد أبعدتني ترقيتي قليلاً عنكِ و لكنها تترافق بزيادة ضخمة في الراتب |
| Ürün başına sadece iki dolarlık artışla... 100.000 adet sipariş almayı kabul ettirdim. | Open Subtitles | وحملتهم على قبول طلبية بمائة ألف قطعة بزيادة قدرها دولارين فقط على القطعة |
| Pekala, yaklaştır, gücü yükselt ve tekrar dene. | Open Subtitles | حسناً، اقتربوا، قوموا بزيادة الطاقة، وسنحاول مرة أخرى. |
| Ateşi tavana vurdu, demek ki GAD demekle yanılmışız ve steroidler enfeksiyonunun yayılmaz hızını artırdı. | Open Subtitles | الحمى لديه ارتفعت جدا مما يعني اننا كنا مخطئين بشأن اضطراب المناعة و الستيرويدات قامت بزيادة قوة الالتهاب |
| Bütün toplumlarda gelirin artmasıyla protein tüketimi de arttı. | TED | حيث تترافق زيادة الدخل في أي مجتمع بزيادة إستهلاك البروتين. |
| Çocuklarını St. Bartholomew'a gönderebilmek için hepsi zam istese, ben nasıl kâr edeceğim? | Open Subtitles | اذا هم طالبوا بزيادة في اجورهم لكي يرسلوا اطفالهم الى سانت بارثولوميو انا سوف اعاني من أجل تحقيق الربح، أليس كذلك؟ |
| Geçenlerde sokaklara çıktılar, asgari ücrete zam istediler. | Open Subtitles | أخذوا في الآونة الأخيرة في الشوارع للمطالبة بزيادة الحد الأدنى للأجور في البلاد. |
| Erkeklerin intihar oranında O günden sonra % 6 artış olmuş. | Open Subtitles | كان هناك أي بزيادة قدرها 6٪ في معدل الانتحار بين الرجال. |
| 1976 yılında, kömür çıktısı 605 milyon tondu % 4,1 artış olmuş. | Open Subtitles | بزيادة بلغت 4.1 بالمئه تم إنتاج 5.3 مليون تراكتور |
| Bugün Fazladan sevimli ve şirin olsun, çocuklar. | Open Subtitles | لنقم بزيادة: اللطف والمحبة اليوم ,يا أصدقائي |
| Koch, canavarın iskeletine, boyutunu arttırmak için Fazladan omur, kaburga ve hatta ahşap parçaları eklemişti. | Open Subtitles | كوخ قام بزيادة حجم الهيكل العظمي لحيوانه المخيف بإضافة بعض الفقرات، والضلوع، وحتى القليل من قطع الخشب |
| Her insanın kendi sürüsünü artırarak aşırı otlatma ve kaynağın tükenmesine yol açıldığı ortak bir otlatma alanı örneğini kullandı. | TED | ولقد ضرب مثالا عن منطقة رعي مشتركة يكون كل شخص فيها، بمجرد القيام بزيادة قطيعه، سببا في الرعي الجائر واستنزاف الموارد. |
| Yavaş yavaş siyahın miktarını arttır bir süre sonra sarıya olan ilgisi azalacaktır. | Open Subtitles | ومع مرور الوقت قم بزيادة كمية الأسود بدون أن تخبر صديقك وسيفقد لذة بودرة الحشرات قريبا |
| Aort duvarındaki zayıf nokta patlayana kadar kan basıncını arttıracağız. | Open Subtitles | سنقوم بزيادة ضغط دمك حتى تنفجر النقطة الضعيفة في جدار شريانك الأورطي |
| Belki de dopamin artışı yaratıcılıktaki artışla bağlantılıdır. | TED | لذا ربما زيادة الدوبامين مرتبطة بزيادة الابداع |
| Isıtıcıyı aç buğu kaldırıcıyı aç radyoyu aç ve motorun devrini yükselt... | Open Subtitles | افتح التدفئة افتح مانع الصقيع افتح الراديو وقم بزيادة سرعة المحرك |
| Bu da atmosferdeki moleküler iyonizasyon oranını artırdı. | Open Subtitles | "مما تسبب بزيادة قدر التأين الجزئي في الهواء" |
| Kan dolaşım ve kalp atış hızının artmasıyla, teorik olarak, hızlı biri olman bazı soru... | Open Subtitles | بزيادة تدفق الدم ومعدل نبضات القلب، نظرياً،قدتتسببسرعتكبـ.. |
| Üretimi yüzde 60 artırın diğer tesisler de aynı şeyi yapsın. | Open Subtitles | لتقم بزيادة المخرجات بمعدّل 60 بالمائة. وتحدّث مع منشآتنا الأخرى لتقوم بالمثل. |
| Evet ama biz zaten sözleşmeli olmayan okulların fonunu %10 artırdık. | Open Subtitles | نعم، لكننا قمنا بزيادة تمويل المدارس العامة بزيادة قدرها 10 % |
| Zira bütün hafta TED'de de duyduğumuz üzere dünyamız, insanların artan nüfusu ve ihtiyaçlarıyla birlikte gittikçe daha da küçülüyor. | TED | ولأننا كما سمعنا في تيد طوال الإسبوع بأن العالم يصبح أصغر وأصغر بزيادة أعداد الناس فيه تريد أشياء أكثر وأكثر |