| Akabinde de somon ve balık köftesi, yanında da pilaki patates ve kremalı soğan. | Open Subtitles | متبوعاً بسمك السلمون وكعكة السمك بالكراث |
| Bunu ciddiye alıyoruz - beyaz balık, tavuk, alkolsüzlük. | Open Subtitles | سنأخذ الأمر بجدية بسمك أبيض, ودجاج, وبدون كحول |
| Duygusuz olmak istemem ama sizce bize balık ve kızartma verir mı? | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكون عديم الاحساس هل تعتقد بانها سوف تحظى بسمك وبطاطس ؟ |
| Duvarlar bir metre kalınlığında beton kapıysa çift levha çelikten oluşuyor. | Open Subtitles | الجدران من الخرسانة بسمك 3 أقدام و الباب من الفولاذ بطبقتين |
| Derimizi bile beş veya altı hücre tabakası korurken, miselyum; hem bir hücre duvarı kalınlığında olup hem de nasıl bu kadar büyük bir canlı olabilir? | TED | كيف يمكنا أن كائنا كبير بهذا الحجم و مع ذلك هو بسمك خلية واحدة بينما نحن لدينا ٥ أو ٦ طبقات جلد لحمايتنا |
| Kaplamalarla gövde kalınlığı en az iki kadem olmalı. Sağlam meşe ağacı. | Open Subtitles | بلوائح خشبية و هيئة كهذة فقد يكون هيكلها بسمك خمس أقدام من خشب البلوط |
| Kaplamalarla gövde kalınlığı en az iki kadem olmalı. Sağlam meşe ağacı. | Open Subtitles | بلوائح خشبية و هيئة كهذة فقد يكون هيكلها بسمك خمس أقدام من خشب البلوط |
| Köpek balıklarıyla dolu bir havuza, bir damla kan damlatmak gibidir savunmanda açılacak koca bir deliktir. | Open Subtitles | إنها قطرة دماء في مياه مليئة بسمك القرشِ، فجوة في دفاعك. |
| Sevdiğim balık kroketlerinden. | Open Subtitles | أكلتي المفضلة، كعك بسمك البقلة. |
| Sanırım balık çorbasıyla başlayıp ardından mezgit yiyeceğim. | Open Subtitles | سأبدأ بحساء السمك، ثم أتبعه بسمك الحدوق |
| Hiç balık tutma yarışlarına katıldınız mı? | Open Subtitles | هل أمسكتي بسمك المارلينز أيتها الطبيبة؟ |
| - Sadece kahve. balık kroketi? | Open Subtitles | -قهوة فقط ، كعكاً بسمك البقلة؟ |
| Bart, bütün akşamı şu bifteğin içine balık yerleştirmekle geçirdim. | Open Subtitles | (بارت) ، لقد قضيت طوال فترة العصر أحشو شريحة اللحم تلك بسمك التونة |
| Abartıyor. Constantinople'ün duvarları 6 metre kalınlığında. | Open Subtitles | إنه يبالغ، أسوار القسطنطينيه بسمك عشرين قدماً |
| Buz katmanı 4 km kalınlığında dolayısıyla yalnız "nunatak" denen, yüksek dağ doruklarını görebiliyoruz. | Open Subtitles | اللوح الجليدي المذهل الواحد بسمك الـ 4 كيلومترات لذلك قمم الجبال المرتفعة التي تدعى بالـ نوناتاكس ، تستطيع الظهور |
| 5 santimetre kalınlığında darbeye dayanıklı basınca duyarlı 7 haneli kodlu alarmı olan bir cam. | Open Subtitles | الزجاج بسمك بوصتين مضاد للرصاص مزود بإنذار ضد اللمس له شفرة من 7 أرقام |
| 5 santimetre kalınlığında darbeye dayanıklı basınca duyarlı 7 haneli kodlu alarmı olan bir cam. | Open Subtitles | الزجاج بسمك بوصتين مضاد للرصاص مزود بإنذار ضد اللمس له شفرة من 7 أرقام |
| Broşüre göre, bu camın kalınlığı 5 metre. | Open Subtitles | موجود على النشرة هذه النظارة هي بسمك 15 قدم |
| Kapılardaki parmaklıkların kalınlığı 10 santim. | Open Subtitles | القضبان على تلك البوابات هي بسمك أربع بوصات |
| Ve bu nehir kedicik yiyen pirana balıklarıyla dolu. | Open Subtitles | وهذا النهر ممتلأ بسمك الضاري آكل القطط |
| Ve yırtıcı balıkların kralı olmanın vakti şimdi geldi ve oraya gidip tatlı tuna balıklarıyla yüz. | Open Subtitles | والآن هو وقتُكَ الّذي سَيَكُونُ سمك بركودا الملكَ... ... ويَخْرجُهناك وسباحة بسمك التونا الحلوِّ. |