| Sık nöbetlere yıllarca dayandıktan hatta okulu bıraktıktan sonra umutsuz genç adam, riskli ameliyatlarıyla bilinen gözü pek Dr. Scoville'a gitti. | TED | وبعد المرور بسنوات من النوبات المتكررة، لدرجة تركِه المدرسة، لجأ الشاب اليائس إلى الدكتور سكوفيل، المجازف الذي اشتُهر بجراحاته عالية المخاطر. |
| Bunu yaygın sağlık sistemlerinin yıllarca geri olduğu yöntemlerle çözüyorlar. | TED | إنهم يعرفون ذلك في طرق أكبر حجمًا وأوسع إنتشارً من أنظمة الصحة السائدة المتخلفة بسنوات. |
| Ve uzun yıllar sonra, bu aracı edindiniz ve Google Haritalar (Google Maps)'ınız oldu. | TED | و بعد بسنوات عديدة، تحصلون علي هذه الشاحنة، فأصبح لديكم خرائط جوجل. |
| Ve ancak seneler sonra düşündüm de belki de dört yaşındaki bir çocuğu eski tarz, vidalanamayan yüksek sigorta paneline dayamak çok da iyi bir fikir değilmiş. | TED | وبعدها بسنوات بدأت أفكر أنها لم تكن فكرة جيدة أن نضع طفلا بعمر الأربع سنوات داخل لوح قديم التصميم وتيار كهربائي عالي. |
| Peki benden önceki yıllarda doğan büyük kardeşlerimi hiç gördün mü? | Open Subtitles | وهل لم تعرف قط أخوتى الكبار المولودين قبلى بسنوات ؟ |
| Demek aynı yüzme takımındalardı, ama oğlunuz birkaç yaş daha küçük görünüyor. | Open Subtitles | إذا كانا ينتميان الى نفس فريق السباحة لكن منظره يوحي أنه أضغر منها بسنوات قليلة؟ |
| Ancak, birkaç yıl önce ölüm akıllarının ucundan geçmezdi. | TED | وبعد ذلك بسنوات قليلة لم يكن الموت أبدا في حساباتهم |
| Sonra, yıllarca hizmet ettiğimiz toprak sahibi bizi kapının önüne koydu. | Open Subtitles | قد تمتع بسنوات من الخدمة والولاء من والدى، لكنه طردنا |
| Evet, bu nano teknoloji ve yıllarca uzakta. | Open Subtitles | نعم. هذه تكنولوجيا الصغائر تسبقنا بسنوات ضوئية عن اي شيء اكتشفناه الان |
| Onun dışında, yıllarca seni arzuladım ve bunu açık açık yaptım. | Open Subtitles | قبل ذلك بسنوات لحقتك برغبة شهوانية وكنت بعيداَ عن الرقة |
| Tasarım alanında yıllarca tecrübesi olmayan birisi. | Open Subtitles | شخص ليس محاصر بسنوات من الخبرة |
| yıllar sonra sırrı ortaya çıktı. Meğer peruk takıyormuş. | Open Subtitles | بعد ذلك بسنوات فضح سره لأنه كان يرتدى بروكة |
| Biliyorum ama Japonya'nın bombalanmasından yıllar sonra ölen insanlar oldu. | Open Subtitles | نعم، أعرف، ولكن بعد القنابل في اليابان الناس ماتت بعدها بسنوات |
| seneler öncesinden neler olabileceğini biliyormuş. | Open Subtitles | انه كان يعرف ما سوف يأتى بسنوات قبل أن تأتى |
| seneler sonra seninle buraya gelince bu sarayın hikâyesi onu büyülemiş. | Open Subtitles | وبعدها بسنوات , وعندما جائت إلي هنا فقدت نفسها في القصة وفي المكان |
| Ve yüksek düzeyde sel olduğu bilinen bazı yıllarda önlem alabilmek için bir çeşit kayda sahip olmaya. | Open Subtitles | وليقومو بتسجيله فقاسوه مقارنة بسنوات معيّنة |
| Ama aslında, kendi annesine, geçmiş yıllarda zarar vermiş tek insan kendisi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذى اذته بنفسها بالفعل كان والدتها، قبلها بسنوات |
| Sadece birkaç yaş daha büyük olsaydım... | Open Subtitles | لو كنت فقط اصغر بسنوات قليله .. ِ |
| Sadece birkaç yaş daha genç olsaydım.... | Open Subtitles | لو كنت اصغر بسنوات قليله فقط ... ِ |
| birkaç yıl sonra, bir köpek neredeyse kulağımı çiğniyordu. | Open Subtitles | وبعدها بسنوات قليلة كاد كلب أن يقضم أذني |
| Bizim çok ötemizde bir şey. Demek istediğim, bir şeyle yapabilirim ama çoğunlukla... | Open Subtitles | هذا أحدث منّا بسنوات ضوئية، يمكنني القيام ببعض الأشياء لكنّها في الغالب... |