| Ona bilerek çarpıyor ve onu Succinylcholine denilen kalp krizine yol açan zehirli küçük bir okla vuruyor. | Open Subtitles | و يحقنه بسهمٍ صغير مملوءٍ بسمٍّ مميت يُدعى بِـ"سكسينيل كولين" و يسبب النوبة القلبيّة |
| - Sakinleştirici okla vurulmuş. | Open Subtitles | ! لقد حُقن بسهمٍ من مهدئ الأعصاب |
| - Bir tür okla mı vuruldun? | Open Subtitles | هل أُصبتَ بسهمٍ ما؟ |
| Sırtından okla vurulmuş. | Open Subtitles | قُتل بسهمٍ بظهره |
| Bak, Sweets, baktığım yol bir okla vurulduysam, okun nerede yapıldığını ya da ne çeşit fiyongun geldiğinin ya da beni vuranın kim olduğunu bile, bilmeme gerek yok. | Open Subtitles | -إسمع يا (سويتز ). بالطريقة التي أنظر بها للأمر، لو أصبتُ بسهمٍ... فلستُ بحاجة لمعرفة مكان صنع السهم، |
| okla bayıltılan adammış. | Open Subtitles | "إنّه الرجل الذي جُرح بسهمٍ" |