| Yani dün geceki, seçim yılı politikası mıydı, değil miydi? | Open Subtitles | إذاً، البارحة كانت تتعلق بسياسة الإنتخاب هذا العام أم لا؟ |
| Yeni bir ulusal tecrit politikası başlamış oldu. | Open Subtitles | وبدات بسياسة جديدة تتمثل بالعزلة الوطنية |
| Bu çok zor. Yeni bir ekonomi politikası hazırlamak, muazzam bir iş. | Open Subtitles | انه عمل كبير الاتيان بسياسة اقتصادية جديدة |
| ve şunu kesinlikle biliyordu ki bu sporda çok politik oyunlar var, kendisi de diğerlerinden daha akıllı oynardı. | Open Subtitles | انه وبكل تاكيدا، على علم بسياسة الرياضة و يمكنه ان يلعب تلك اللعبة و ببراعة اكثر من الآخرين. |
| Bütün saygıma rağmen, bir dahaki sefere... ..eğer önemli bir politik çıkış yapmak isterseniz, sizden ricam... ..bunu önce ulusal güvenlik danışmanınızla tartışın. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي يا سيدي، في المرة القادمة ... إذا أردت أن تقوم بسياسة مغادرة كبرى ربما من الأفضل أن تتاقشها مع مع مستشارك للأمن القومي أولاً |
| Halefi daha barışçıl bir politika yürütme yoluna gidecektir. | Open Subtitles | بالتأكيد خليفته سوف يستمر بسياسة التعايش السلمي |
| Hükümet politikaları umurumda değil, Walter. | Open Subtitles | لا أهتم بسياسة الحكومة (يا (والتر |
| Son sürat kasırganın içine giriyoruz sen burada durmuş parçalanmadığımızdan emin olmaya odaklanmak yerine ofis politikası yapıyorsun. | Open Subtitles | نحن نسير بأقصى سرعة بإتجاه إعصار، و أنت تتحدث بسياسة المكتب بدلاً من التأكد من أنه لن يتم تمزيقنا إرباً. |
| "Durdur ve sor" politikası başlatıyoruz ve tutuklamaya yol açacak bilgi veren herkese para verilecek. | Open Subtitles | نحن سنبدأ بسياسة التوقّف والسؤال والمكافآت النقدية التي يجري تقديمها إلى أي شخص الذي يقدم معلومات تؤدي إلى اعتقال |
| Uyuşturucu politikası yakasındaki en büyük başarımız tartışmayı uyuşturuculara karşı savaş açmaktan uzaklaştırarak insanların sağlığı ve güvenliğine odaklanacak şekilde değiştirmemizdi. | TED | وفيما يتعلق بسياسة المخدرات، فإن أكبر نجاح لنا أننا قمنا بتغير طريقة المناقشة من كونها استمراراً بالحرب على المخدرات إلى الاهتمام بصحة الناس وسلامتهم في المقام الأول. |
| Uyuşturucu politikası yakasında daha başarılı olduk. | TED | لقد كنا أكثر نجاحاً فيما يتعلق بسياسة المخدرات . |
| Bu şirketin katı bir "Kardeşler, kaltaklardan önce gelir" politikası var. | Open Subtitles | هذه الشركة تتمسك بشدة بسياسة "الصديق قبل العشيق" |
| Son bir sert girişimde daha bulundum, ...ama Büro'nun, çalışanları için uygun gördüğü tatil politikası çok gıcık. | Open Subtitles | لقت قمت بمحاولة أخيرة لأخرج منها, لكن البيورو (مكان عمله), يتمسكون بسياسة أيام راحة عملائهم الفدراليين |
| Olağanüstü politik eylemler için kendi planımı uygulayacağım. | Open Subtitles | بسياسة التميز في التحسينات |
| O hep politik olmayı bilmiştir. | Open Subtitles | -إنهُ يتعامل بسياسة دوماً. |
| Ve adada su sıkıntısı olduğundan, uyguladığımız politika... | Open Subtitles | وبما ان هناك ندرة مياه فى الجزيرة, سنلتزم نوعا ما بسياسة "اذا كانت صفراء اتركها تنضج, |
| Ve adada su sıkıntısı olduğundan, uyguladığımız politika... | Open Subtitles | وبما ان هناك ندرة مياه فى الجزيرة, سنلتزم نوعا ما بسياسة "اذا كانت صفراء اتركها تنضج, |
| Hükümet politikaları umurumda değil, Walter. | Open Subtitles | لا أهتم بسياسة الحكومة (يا (والتر |
| Olaylar bu noktaya kadar gelmişken Şef Kim'in politikaları ile övünen hiç kimse, özellikle de Hava Kuvvetleri sorumluluğunu inkâr edemeyecek. | Open Subtitles | الآن بعد أن وصل الوضع إلى هذه المرحلة القوات الجوية لن تكون قادرة على نفي مسؤوليتها كل أولئكَ الذين أشادوا بسياسة (كيم)... |