| Herkes nereye bakıyorsa, siz başka biryere bakın, ve gidip farklı şeyler yapın, bilirsiniz, ve o da bunu yapıyor. | TED | دائما انظر حيث لا ينظر الآخرون و اذهب و قم بشيء مختلف |
| Kursağım ve aklım, farklı şeyler yapmamı söylüyorlardı. | Open Subtitles | كان عقلي يخبرني بشيء، في حين اخبرتني إرادتي بشيء مختلف تماما |
| Çıktın artık. Devam etmelisin. Farklı bir şeyler yap. | Open Subtitles | يجب عليك مواصله حياتك والقيام بشيء مختلف |
| Ameliyat boyunca sizinle konuşacağım fakat tamamen Farklı bir şeyler düşünmek sizi daha çok rahatlatabilir. | Open Subtitles | ستكلم معك خلال العمليه كلها . لكنه سيكون مريح ك اكثر ان تفكر بشيء مختلف تماما. |
| Ve bugün, daha farklı bir şey yapıp bana anlattıklarını özet geçeceğim. | Open Subtitles | واليوم، أريد أن أقوم بشيء مختلف تلخيص تقريرك للأحداث |
| Kulağa harika geliyor ama bu gece daha farklı bir şey yapıp, monotonluktan kurtulacağımızı sanmıştım. | Open Subtitles | يبدو رائعاً لكن... ظننتنا سنقوم بشيء مختلف الليلة لتكسير الروتين |
| O yüzden bu defa değişik bir şey yapmaya karar verdik. | TED | لذلك قررنا القيام بشيء مختلف هذه المرة |
| Buraya markalaşma ve sponsorluk dünyasını inceleyecek bir konuşma yapmak üzere geleceğimi öğrendiğimde daha önce yaptıklarımdan biraz farklı bir şey yapmak isteyeceğimi biliyordum. | TED | عندما علمت إني قادم إلى هنا للتحدث في تيد عن عالم العلامات التجارية والرعاية، كنت أعلم بأني أريد القيام بشيء مختلف |
| Şimdi, içgüdüsel olarak, olay yeri araştırmacıları görünürdeki şeyleri arar. Fakat bu dedektif farklı bir şey yapıyor. | TED | يبحثُ محققو مكان الجريمة بديهيًا عما هو ظاهر، لكن قام شرطي التحري هذا بشيء مختلف. |
| Çünkü bazen birisi, diğerlerinden farklı şeyler yapıyor. | Open Subtitles | لأنأحياناً،أحدهميقوم.. بشيء مختلف عن الاثنين الآخرين. |
| Ben de sana farklı şeyler söylemeyi isterdim. | Open Subtitles | بالتأكيد أود إخبارك بشيء مختلف. |
| Eğlen, farklı şeyler kat. | Open Subtitles | أستمتعي ، قومي بشيء مختلف ، تمام؟ |
| farklı şeyler duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت بشيء مختلف عن ذلك |
| Farklı bir şeyler yapmalıyım. | Open Subtitles | هل تعلم؟ وصلت إلى القيام بشيء مختلف. |
| Sadece Farklı bir şeyler deniyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول القيام بشيء مختلف |
| Hiç değişik bir şey hissetmedim. | Open Subtitles | لم يشعرني بشيء مختلف |
| Zamanın veya geçmişin şarkılarını almak ve onları "remix"leyip onlardan farklı bir şey yapmak. | TED | حيث أنهم يأخذون الأغاني الحديثة والقديمة ويدمجونها معاً للخروج بشيء مختلف |
| Kendi yorumun ve farklı bir şey yapıyor olmanla ilgilidir." | TED | وانما بتفسيرك وقيامك بشيء مختلف." |