Hastanenin başkanı olarak resmi bir görevim olmalı. | Open Subtitles | بصفتي رئيسة المستشفى يجب أن يكون لدي دور رسمي |
Ama altı okul sonrası kulübün başkanı olarak şunu duyurmaktan üzüntü duyuyorum, kısıtlı bütçe nedeniyle tüm öğrenci aktivitelerini durdurmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | ولكن بصفتي رئيسة 6 نواد بعد دوام المدرسة، يؤسفني جداً أن أعلن أننا أَجبرنا على تعليق كل النشاطات الطلابية |
Bir Devlet başkanı olarak, ülkemiz sular altında kaldığında İrlandalılar Avrupa'ya gidebilsinler diye Avrupa'dan toprak satın almayı düşünmek zorunda kalmadım." | TED | ما لم يكن واجبًا علي فعله بصفتي رئيسة هو أن أشتري أرضًا في يابسة قارة أوروبا ، كي يُتاح للمواطنين الآيرلنديين العيش هناك لأن جزيرتنا تغوص في الماء. |
Bu takimin kaptani olarak sizi uyarmaliyim, bizi amigoluk yapmaktan men etmek için... cesetlerimizi çigneyip elimizden ponponlari almaniz gerekecek. | Open Subtitles | بصفتي رئيسة هذا الفريق, أعلمك بأنك إن أردت منعنا من التشجيع فسيكون عليك أخذ أدوات التشجيع من أيدينا الميتة الباردة |
Ponpon kiz takiminin kaptani olarak, biraz eglenebilmemiz için... bizi koruyabileceginiz bir yere götürmenizi talep ediyorum. | Open Subtitles | بصفتي رئيسة فريق المشجعات أطالبك باصطحابنا إلى مكان ما يمكنك فيه حمايتنا ويمكننا أن نستمتع قليلاً |
Waldorf Designs'ın yeni başkanı olarak, | Open Subtitles | والان بصفتي رئيسة شركة (والدورف) لتصميم الأزياء. |
Genel Kurmay başkanı olarak burada değilim. | Open Subtitles | لست هنا بصفتي رئيسة الطاقم |
Ama bu? Kurultay başkanı olarak... | Open Subtitles | ...لكن بصفتي رئيسة المؤتمر |
Sayın Bakan, kurultay başkanı olarak başka aday bulunmadığından Claire Underwood'un başkan yardımcılığına ve Francis Underwood'un Başkanlığa aday gösterilmesini teklif ediyorum. | Open Subtitles | سيدتي وزيرة الخارجية بصفتي رئيسة المؤتمر أطالب بأن نقوم بترشيح (كلير أندروود) كنائب رئيس و(فرانسيس أندروود) لمنصب الرئاسة عن طريق الهتاف |