ويكيبيديا

    "بطبيعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Doğal
        
    • tabii ki
        
    • elbette
        
    • doğası
        
    • doğasının
        
    • tabi
        
    • doğasına
        
    • tabiki
        
    Eşitsizlik arttıkça ,Doğal olarak daha fazla insan çaresiz hale geliyor. Open Subtitles وبسببإزديادعدم المساواة، بطبيعة الحال ، يصبح المزيد والمزيد من الناس يائسين
    Ve Doğal olarak W.E. ile daha çok vakit geçirmiş olurum. Open Subtitles و بطبيعة الحال انا اقضي الكثير من الوقت مع دبليو إي
    Doğal olarak FBI'ın teklif edebileceği şeyleri gölgede bırakacak faydalar ve ayrıcalıklarla birlikte. Open Subtitles بطبيعة الحال، لكل هذا امتيازات ومنافع تصغر ما تقدر الشرطة الفدرالية على تقديمه
    tabii ki bunun bizim parlementomuzda kurulmasının çok zor olacağının oldukça farkındayım. TED بطبيعة الحال، أدرك تماما أنه سيكون من الصعب إقامة ذلك في برلماناتنا.
    Fransa'da yurttaş senatosu için bir kampanya mevcut, İskoçya'da bir başka kampanya ve tabii ki burada, Macaristan'da bu yapılabilir. TED هناك حملة لبناء مجلس شيوخ مواطن في فرنسا وحملة أخرى في اسكتلندا، ويمكن، بطبيعة الحال، القيام بها هنا في المجر.
    elbette, ve tam olarak aynı koşulda hazneyi kapat elektrometreyi şarj et. Open Subtitles بطبيعة الحال، ووضع في بالضبط نفس القضية إغلاق ملف القضية اتهم الكهربية.
    Tüketim toplumunun ortaklaşa düzeltilmiş ideoloji aynasını parça parça et... et ki bastırılmış arzularımızın bozulmamış doğası ortaya çıkabilsin. Open Subtitles أننفتقتعويذةأيديولوجياالمجتمعالإستهلاكيالسلعي ... لكي تتمكن رغباتنا المكبوتة بطبيعة أكثر أصالة من الظهور
    Ve hayatım boyunca onu bu şekilde tutmaya çalıştım... Gücünün gerçek doğasının ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok Open Subtitles وقد عملت طوال حياتي لأبقي الأمر هكذا لأبقيه غير عالم بطبيعة قدرته
    Bakın, Doğal olarak onların bu toplantılardaki tavırlarıyla haftanın geri kalanındaki davranışları arasında bir fark var, ama bu gerçek bizi hiç de rahatsız etmedi. TED الآن، بطبيعة الحال هناك فجوة بين سلوكهم في هذه الاجتماعات وسلوكهم بقية أيام الأسبوع، ولكن الحقيقة أن ذلك لم يزعجنا.
    Bizden daha genç ve bunun içine doğmuş olanların buna daha Doğal şekilde adapte olacağını düşünebiliriz. TED وقد نفكر أن أولئك الأصغر سنا أكثر منا، أولئك الذين يولدون في هذا، وسوف يتكيفون أكثر بطبيعة الحال.
    Doğal olarak, ebeveynler en çok çocuklarının eğitimlerine yatırım yapıyor. TED بطبيعة الحال، الآباء هم الأكثر استثمارًا في تعليم أبنائهم.
    Doğal olarak burası daha kötü. Doğal olarak. Open Subtitles بطبيعة الحـال، الوضـع أسوأ هنـا بطبيعة الحـال
    Doğal olarak. İşinizi geri almanıza memnun oldum. Sizi tebrik ederim. Open Subtitles بطبيعة الحال ، لقد سررت لعودتك إلى عملك ، تهانئى
    Doğal olarak Alfred Amca'yı göreceğim için çok heyecanlıydım sadece Connecticut nerede bilmiyordum... Open Subtitles بطبيعة الحال ، كنت متوترة جدا لرؤية العم ألفريد و حيث أننى لم أكن أعلم أين تقع كونيكتيكات
    tabii ki, hepimiz teknolojinin bize yapabildiği güzellikleri görüyoruz, paylaşıyoruz ve değerlendiriyoruz. TED بطبيعة الحال، كلنا نرى، نشارك و نستحسن كل الأمور الإيجابية في التكنولوجيا.
    Ama tabii ki, siz kendiniz hiç elektrikli sandalyeye oturmadınız. Open Subtitles لكن أنت بطبيعة الحال لم تكن قط في كرسي الإعدام
    tabii ki şok olmuştum ama etrafımda insanlar vardı bu nedenle normal davranmalıydım. Open Subtitles كنت في حالة صدمة، بطبيعة الحال ولكن كنت محاطا بالناس لذلك اضطررت للعمل
    Bu yüzden dolapları incelemek istiyoruz, elbette ki sizin izniniz dahilinde. Open Subtitles لذلك نود أن نلقي نظرة على منهم، بعد إذنكم، بطبيعة الحال.
    elbette, yaşayan organizmalardan bahsediyorum. TED أنا أتكلّم، بطبيعة الحال، عن الأنظمة الحية.
    İnsan doğası bu değildir. Open Subtitles - الأبطال الفصل الأول "التكوين" هذه ليست بطبيعة الإنسان
    Bunun devlerin gerçek doğasının gizemiyle bir ilgisi olmalı. Open Subtitles . يجب أن يكون هذا السر له صلة بطبيعة العملاق
    tabi birçok insan 'güzellik nedir?' soruna en uygun cevabı zaten bildiklerini düşünüyorlar. TED بطبيعة الحال ، العديد من الأشخاص يعتقدون أنهم يعرفون مسبقا الإجابة الصحيحة على هذا السؤال، ما هو الجمال؟
    Neredeyse insan doğasına olan inancımı geri getiriyordu. Open Subtitles لقد أعاد لي تقريبا الإيمان بطبيعة الإنسان البشرية
    Kameralı telefonlar, tabiki de, bu proje için temel olacak. TED الهواتف المزودة بالكاميرات ستكون بطبيعة الحال، أساسية في هذا المشروع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد