| O kadar uzun zamandır rahatsız oluyorum ki, sünnet olmaya karar verdim. | Open Subtitles | لقد كنت اشعر بعدم الراحه لوقت طويل لذا سأختن |
| Yakınlarında uyurken bile rahatsız olduğun tipte bir adamdı. | Open Subtitles | انه من النوع الذى تشعرين بعدم الراحه معه |
| Belirteyim ki kendimi bu durumdan rahatsız hissediyorum. | Open Subtitles | علي أن أقول , أنِ أشعر حقاً بعدم الراحه عن هذا |
| Yemek yerken bana bakman, beni biraz rahatsız ediyor. | Open Subtitles | التحديق بي بنما أنا آكل يجعهلني احس بعدم الراحه |
| Birlikte yetişkin mevzulardan bahsederken rahatsız olmamalıyız. | Open Subtitles | اتعلم , بصراحه لا يجب علينا ان نشعر بعدم الراحه , بالحديث عن امور البالغين امام بعضنا البعض |
| Belki rahatsız olursun diye bu konuyu açmayayım dedim ama röportajını gördüm. | Open Subtitles | لم أرغب بذكر ذلك لأنني اعتقدت بأنه سيجعلك تشعرين بعدم الراحه لكن لقد قرأت مقالة مقابلتك. |
| Herhangi biri bana yaklaşmaya kalkınca rahatsız hissediyorum. | Open Subtitles | انه من كل رجل يقترب مني.. فأني اشعر بعدم الراحه. |
| Beni yalnız yakaladığında son derece rahatsız hissettiriyor. | Open Subtitles | عندما نكون وحدنا يشعرنى بعدم الراحه |
| Orada kendimi rahatsız hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أكون هناك أشعر بعدم الراحه. |
| O zaman niye "İyi misin Jack? rahatsız hissediyorum" saçmalığını geçmiyoruz? | Open Subtitles | اذاً لماذا لا نستمر بقول "هل انت بخير يا "جاك" ، انا اشعر بعدم الراحه" هراء |
| Seni rahatsız hissettirdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | اعتذر لانني جعلتك تشعرين بعدم الراحه .. |
| - Onu rahatsız etmek istememiştim. | Open Subtitles | -لم أقصد جعلها تشعر بعدم الراحه |