| Bu buradaki sinirleri 24 saatliğine donduracaktır. Çenene de biraz ister misin? | Open Subtitles | هذا سيخدّر الأعصاب بهذا المكان لمدة 24 ساعة، أتودّي بعضًا منه لفاهكِ؟ |
| Sadece ağzını kapasın diye biraz verdim. | Open Subtitles | أعطيتها بعضًا منه لإخراسها أكثر من أي شيء. |
| Onlardan kurabiye yapacaktım ama şimdi, birinin Korelilerin marketine gidip, biraz daha alması lazım. | Open Subtitles | كنت سأعد كعك به لاحقًا، ولكن الآن سيضطر أحدنا الذهاب إلى الكوريين ليشتري بعضًا منه. |
| Alın biraz. Güven verir ve agresifleştirir. | Open Subtitles | خذوا بعضًا منه سيجعلكم واثقين من أنفسكم و عداونيين |
| - O kadar parayla biraz saygı göstermen gerek. | Open Subtitles | أتمازحني؟ حسنًا، طالما بحوزتك كل هذا المال عليك أن تقدم بعضًا منه من باب الاحترام |
| - Ben de biraz istiyorum. - Sonra. Önce şu çayları götür. | Open Subtitles | أريد بعضًا منه - لاحقاً, قَدم لهم الشاي أولاً - |
| Mahzende hâlâ biraz var. Tadına bakmana müsaade edeceğim. | Open Subtitles | لازال هناك بعضًا منه في القبو. |
| Bedavaya veremezdim, biraz sattım yani. | Open Subtitles | لم أستطع ... أن أقدّمه لها ، لذا بعتها بعضًا منه |
| Sudan bahsetmişken, biraz alabilirim. | Open Subtitles | علىذِكرالماء، عليّ أن أشرب بعضًا منه |
| İşte aradığım küstahlık bu. Şimdi bunu biraz performansına yansıt. | Open Subtitles | الآن، لنحقن بعضًا منه في أدائك |
| Belki ben biraz satabilirim. | Open Subtitles | لربما يمكنني بيع بعضًا منه. |
| Yatağının ucuna biraz çikolata bırakırım. | Open Subtitles | -سأترك لها بعضًا منه قرب السرير |
| biraz ye. | Open Subtitles | جربي بعضًا منه. |
| biraz almak istiyoruz. | Open Subtitles | نود شراء بعضًا منه. |
| Belki yanlışlıkla dökülür filan diye biraz da fazladan koydum. | Open Subtitles | -لقد وضعت المزيد تحسُّبًا لو سكبتِ بعضًا منه . |
| biraz et pişiriyoruz. İster misiniz? | Open Subtitles | -سنقوم بشواء اللحم هل تريد بعضًا منه ؟ |
| biraz daha ver! | Open Subtitles | أعطني بعضًا منه |
| İç biraz. Hadi. | Open Subtitles | ارتشف بعضًا منه |
| - biraz versene! | Open Subtitles | أعطِني بعضًا منه! |