| Döndüğümde tezgahta içinde biraz para ve not olan bir zarf vardı. Telefon da içindeydi. | Open Subtitles | كان هناك ضرفٌ على الطاولة يحتوي على رسالة و بعض المال و هاتف بداخله |
| Bakın, insanlardan biraz para ve eşya almış olabilirim ama bir cana zarar vermedim ve bunu kanıtlayabilirim. | Open Subtitles | أنظر، قد أكون أخذت بعض المال و الأغراض من الناس، لكنني لم أكن لأؤذي روحاً، و يكنني إثبات ذلك. |
| Bir telefon aldım ve ertesi gün biraz para ve bilet gönderdiler. Yalnız mısın? | Open Subtitles | ليس لديهم أسماء، تلقيتُ مكالمة هاتفية و اليوم التالي تلقيّت بعض المال و تذاكر السفر |
| biraz para ve bir jet için 15 yıllık müşterimi en iyi dostumu ormanda, yalnız başına, ölüme terk etmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن أتخلي عن زبوني ، لمدة 15 عام ، و أعز أصدقائي يموت في الأدغال وحيداً من أجل بعض المال و (جي 5) ؟ |