| Eğer balığı ağzına almak istiyorsa bu nasıl benim hatam olabilir? | Open Subtitles | اذا ارادت ان تفعلها بفمها كيف يمكن ان تكون غلطتي ؟ |
| Orada bir çift sivri dişe bağlı olan zehir bezleri var ve o dişler ise ağzına doğru kıvrılmış hâlde. | TED | حيث تمتلك زوجًا من الغدد السمية المرتبطة بزوج من الأنياب، وتلك الأنياب مرتبطة بفمها. |
| çok gelenekçidirler, hatta bir kadının hayatını kocasına servis yapmakla, ona yemek pişirmekle, temizlik yapmakla, ve ağzıyla tatmin etmekle geçirmesi gerektiğine inanırlar. | Open Subtitles | لانهم تقليديين ويؤمنون أن حياة المرائة يجب أن تقضيها بخدمة زوجها وبالطبخ والتنظيف وأن تستمتع بفمها |
| Dr. Cuddy ağzıyla yine bu şeyi yapıyor. | Open Subtitles | .. "د."كادي إنها تقوم بتلك الحركة بفمها ثانية |
| Bilirsiniz işte, elleri olmayan kızın ağzında kalem tutarak resim çizdiğini görmüşsünüzdür. | TED | كما تعرفون، يمكن أن تكونوا قد رأيتم الطفلة الصغيرة من دون يدين ترسم صورةً وهي تمسك القلم بفمها |
| - ağzında çok fazla kan vardı. - Hiç bir şey göremiyorum. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الدماء بفمها أنا لا أرى شيئاً |
| Ağzının içinde süte benzer birikim vardı. Kan ve ağız örneği aldım. | Open Subtitles | هناك رغوة بفمها أخذت عينات الدم واللعاب |
| Kan vardı. Evet, ağzı kana bulanmıştı. | Open Subtitles | كانت هناك دماء، أجل، ودماء تعجّ بفمها. |
| Zola şu an bulduğu her şeyi ağzına atıyor. | Open Subtitles | نعم,زولا في ذلك العمر حيث تضع كل شيء بفمها |
| - Mermi ağzına gelmiş, dilini parçalamış. | Open Subtitles | استقرت الرصاصة بفمها ومزقت لسانها |
| Çabuk! Sopayı verin ağzına! | Open Subtitles | أسرعي، ضعي العصا بفمها |
| Bu kadının ağzına bir şey lazım. | Open Subtitles | -المرأة تحتاج شيئاً بفمها . |
| Ortadaki var ya, ağzıyla ve boğazıyla öyle şeyler yapıyor ki, ecdadı pitonla çiftleşmiş zannedersin. | Open Subtitles | تلك التي في المُنتصف هُناك، الأشياء التي يُمكن أن تفعلها بفمها وحنجرتها، سوف تظن أن أحد أسلافها قد مارس الجنس مع ثعبان في وقتٍ ما. |
| O kocaman makyajlı ağzıyla saşimiyi silip süpürdüğünü görünce hayretler içerisinde kaldım. | Open Subtitles | التهمت اكلة (الساشيمي) بفمها المملوء بأحمر الشفاه لقد صُدمت |
| ağzıyla yapabildiği şeyler. | Open Subtitles | الأمور التي تفعلها بفمها |
| Yarı yarıya karaya oturmuş olarak ve ağzında çırpınan bir yavruyla havuzdan çıkabilmesi için tüm gücünü kullanması gerekiyor. | Open Subtitles | إقتربت من الشاطيء و فقمة مكافحة بفمها تأخذ كل قوّتها لتسحبها خارج البركة |
| Şu anda ağzında boru olduğu için belli olmuyor ama çok güzel bir gülüşü vardır. | Open Subtitles | لا يمكنك التعرف عليها الآن لأن هناك أنبوب بفمها ولكنها تملك أجمل ابتسامة |
| Tanrım, annem yürüyen bir ağız. | Open Subtitles | ياإلهي، أمي تمشي بفمها. |
| - Yürüyen bir ağız. | Open Subtitles | -تمشي بفمها . |
| Ya müstehcen ağzı ve seksi bakan gözleriyle tatlı Sally provalar sırasında savaş alanında küçük bir kaza geçirirse? | Open Subtitles | ماذا لو أن (سالي) الجميلة بفمها القذر وعيناها الناعستين تتعرض لحادث صغير في المعركة اثناء التدريب؟ |