| Ancak korkarım paganlar gerçek paganlar öncelikle ona şahit olup gücünü hissetmeli. | Open Subtitles | لكني أخشى أن الوثنيين، الوثنيين الفعليين، عليهم أولًا أن يشهدوا ويشعروا بقوته |
| lKurbanının boğazını sıkarken gücünü göstermek için yüzüne bakar. | Open Subtitles | إنه يقوم بخنقهم وجهاً لوجه لهذا فهم يشعرون بقوته |
| Akışına kendini bırakıp, gücünü kendi gücün gibi kullanmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك الاستسلام لتيّاره والاستقواء بقوته. |
| gücünü, canını oradan alıyor. | Open Subtitles | إنه المكان الذي يحتفظ فيه بقوته ، بروحه |
| Diğer mafya klanlarının da kendi gücünü kabul etmesini istedi. | Open Subtitles | مجبراً العائلات الأخرى على القبول بقوته |
| Bu kayışlar ona gücünü veren gücü yani savaşın psişik güçlerini üzerine çekmesine engel olacak ve onu gerçek bir ölümlü hale getirecek. | Open Subtitles | هذه القيود ستمنعه من الحصول ...على الطاقات النفسية للحرب التي تمده بقوته... وبهذا يتحول إلى فاني |
| Şimdi Tanrı'nın ruhunu, gücünü alacaksınız. | Open Subtitles | الآن ستحظون بقوته |
| Tanrılara özgü gücünü korumuştu. | Open Subtitles | لازال محتفظاً بقوته الإلهية |
| Dr. Kinsey bu kitabı zevkle sunmak için bütün gücünü kullanmıştır. | Open Subtitles | أن كل شيء قام به الدكتور (كينزي) بقوته من أن يقدم لكم هذا الكتاب بذوق |
| Bilirsiniz, arkadaşım zeka konusunda biraz zayıftır, sadece kas gücünü geliştirmiş. | Open Subtitles | ماذا عن صديقى (ليكس) يمكنه العمل فى قسم الفكر فهو يعوض هذا بقوته العضلية |
| kendi gözlerimle gördüm ve yaratığın gücünü hissettim. | Open Subtitles | يعيني واستطيع الشعور بقوته |
| Malekith, Aether'in burada olduğunu bildi. gücünü hissedebiliyor. | Open Subtitles | (مالكيث) يعرف أن الـ(أثير) هنا يستطيع الشعور بقوته |
| Hall, onun gücünü kontrol edebilmek için Quinn'in ona ihtiyacı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | (هول) كان يدرك أن (كوين) يحتاجه للتحكم بقوته الخام. |
| Kâhin DNA'nı okuyor ve gücünü kullanmaya layık olup olmadığının kararını veriyor. | Open Subtitles | ليحدد إذا كنتِ جديرة بقوته. |
| gücünü takıntı hâline getirdim. | Open Subtitles | وأصبحت مهووساً بقوته |
| gücünü hafife aldım. | Open Subtitles | لقد قللت بقوته وانا |
| gücünü içimde hissediyorum. | Open Subtitles | - الله، أستطيع الشعور بقوته |
| Barry, yıldırımı hisset. Onun gücünü hisset. | Open Subtitles | باري)، أشعر بالبرق) أُشعر بقوته |
| Barry, yıldırımı hisset. Onun gücünü hisset. | Open Subtitles | (باري)، اشعر بالبرق اشعر بقوته |
| Onun gücünü hisset! | Open Subtitles | اشعر بقوته |