Açıkcası, Beijing'de piyasadaki kerestenin fiyatına eğer gerçek anlamda Çin toplumunun yaşadığı acı ve maliyetler eklenmiş olsa idi bu fiyatın şimdikinin iki-üç katı olması gerekirdi. | TED | لذلك في الواقع, قيمة الخشب في سوق بكين يجب ان تكون ثلاثة اضعاف قيمتها لتعكس الالم والتكاليف الحقيقية للمجتمع في الصين |
Video çekildikten birkaç saniye sonra, Beijing'deki insanlar Sydney'deki insanlar, Amsterdam'daki insanlar, Washington D.C.'deki insanlar bunu izliyordu. | TED | بعد ثوان من أخذ هذا الفيديو أناس في بكين وأناس في سيدني, وأناس في أمستردام وأناس في واشنطون العاصمة كانو يشاهدون هذا |
Beijing de bayanların odasına kamera mı koyarsınız? | Open Subtitles | هل تَضِعُ في بكين آلات تصوير في غرفِ نوم النِساءِ؟ |
Bir örnek: Arup dünyadaki en başarılı mühendislik firmalarından biri ve Pekin Olimpiyatları için binicilik merkezinin inşası ile görevlendirildi. | TED | مثال: اروب هي واحدة من أنجح الشركات الهندسية في العالم، و كانت مُفوضة لبناء مركز للخيول للألعاب الأولمبية في بكين. |
Duyduğuma göre, kızı bakımıyla ilgilenmek için onu Pekin'e götürmüş. | Open Subtitles | سمعتُ أن إبنتها أخذتها إلى مشفى في ''بكين'' للعناية بها. |
Bir uzmanlık alanı seçeceğim zaman Pekin'de Peking Üniversitesi'nde Biyoloji bölümünü seçtim. | TED | عندما حان الوقت لاختيار مجال الدراسة، اخترت دراسة علم الأحياء في جامعة بكين في مدينة بيجين. |
Fakat siz. Rus bakan Pekinde olduğuna göre... | Open Subtitles | ...اتكلم معاك كوزير روسي في بكين - رجاء، سيرجي - |
Seni dışarı çıkarmak için Beijing den geldim. Şu an caddedeyim. | Open Subtitles | جِئتُ من بكين لنخرج سويه ، أَنا في الممرِ؟ |
Çin lideri Deng Xiaoping dün gece Beijing Hastanesi'nde öldü. | Open Subtitles | القائد الصيني دينغ زياوبينغ قد توفي الليلة الماضية في مستشفى بكين |
Bir sonraki uçuşla Beijing'e gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تسافر إلى بكين وتجد ماذا فعل بلوران هناك؟ |
Sharon, Perşembe gecesi Beijing hava sıcaklığı nedir? | Open Subtitles | شارون ، كيف سيكون الحال في بكين ليلة الخميس؟ |
- Bunun bir ilaçlama uçağıyla Ortabatı'ya ya da bir gökdelenin üstünden Beijing'e yayıldığını düşün. | Open Subtitles | تخيل هذا انفضوا من خرقة المحاصيل في الغرب الأوسط، من الجزء العلوي من ناطحة سحاب في بكين. |
İyi, o zaman tüm masrafları ödenmiş bir Beijing seyahati yapacağız demektir. | Open Subtitles | حسناً، إذا فقد حصلنا على رحلة .. مدفوعة التكاليف إلى بكين |
Yani Dallas'ta olması lazımsa, neden Beijing'e giden uçakta? | Open Subtitles | إذاً، إذا كان من المفترض أن يكون .. في دالاس لماذا يطير إلى بكين ؟ |
Havalimanını seçiyoruz, bugünün görseliyle uçakları buluyor ve kendisinden önceki tüm görsellerdeki uçakları buluyor ve zaman içinde Beijing havalimanındaki tüm uçakların bir grafiğini çıkarıyor. | TED | اخترنا المطار، لقد وجدت الطائرات في صورة اليوم، ووجدت الطائرات في كل مجموعة الصور المتراكمة خلال الأيام السابقة، ومن ثم أخرجت هذا الرسم البياني لجميع الطائرات في مطار بكين لكل الأوقات. |
2005'de en iyi beş şarkı arasındaydı. Adı "Nine Million Bicycles in Beijing (Pekin'de Dokuz Milyon Bisiklet.)" | TED | كان من بين قائمة الخمسة اغاني الاولى في عام 2005، اسم الاغنية، "تسعة ملايين دراجة هوائية في بكين". |
1114 mil uzunluğunda, Pekin'i Hangzhou ve Şangay'a bağlıyor. | TED | انها تمتد على نحو 1114 ميلا تصل بكين بهانجزو و شنغهاي |
Veya bu: Henüz bir fikir, ama yakın zamanda Pekin'in varoşlarında denenecek bir fikir. | TED | والان انظروا الى هذه الفكرة انها فكرة سوف تجرب قريباً في ضواحي بكين |
Bugün Pekin'de ortalama bir sürücü 4-5 saat işe gidip gelirken harcıyor. | TED | اليوم متوسط القيادة في العاصمة الصينية بكين حوالي خمسة ساعات |
Aslında bütün laboratuvarlardan biri var ki toplam kapasitenin %20'sini sağlamaktadır. Bu laboratuvar Pekin Genomik Enstitüsü'dür. | TED | في الواقع، هناك مختبر على وجه الخصوص يمثل 20 في المئة من كل تلك السعة. وهو يدعى معهد بكين للجينوم. |
Peking eyaletinde kalmak isterdim. | Open Subtitles | و أود العودة إلى وطني والعيش في بكين - الصين |
Ne de Pekinde. | Open Subtitles | أو في بكين أو حتى في الصين |
Bu kuşatma sırasında, siz de hızlıca Pekine gideceksiniz.. | Open Subtitles | عندما تعبرا الحصار يجب أن تذهبا إلى "بكين" فورا |