| Bir gün Oakland ormanında yürüyüş yaparken, kızım derenin içinde, içi kedi kumu dolu plastik bir leğen fark etti. | TED | بينما كنا نتنزه في غابات أوكلاند، لاحظت ابنتي وعاء بلاستيكيا مخصصا لفضلات القطط مرمى في جدول ماء. |
| Bodrumumdaki kızı plastik torbayla boğdun. | Open Subtitles | لقد قتلتي فتاة بقبوي ووضعتي كيساً بلاستيكيا على راسها |
| Bütün hayatımı plastik bir ucube olarak geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن امضي بقية حياة مسخا بلاستيكيا. |
| - Annemin banyosunda plastik olanından vardı. | Open Subtitles | كانت أمي تمتلك واحدا بلاستيكيا بالحمام |
| Annemin banyosunda plastik olanından vardı. | Open Subtitles | كانت أمي تمتلك واحدا بلاستيكيا بالحمام |
| Kim evinde tepesi kesilmiş bir sekizyüzlü bulundurmaz ki ? (Kahkahalar) Hatta plastik bir tane bile. | TED | من ليس لديه مثمن مجسم مقطوع في بيته؟ (ضحك) حتى لو كان بلاستيكيا |
| Nigel, en yakın arkadaşım Holly'e plastik bir kürek fırlattı. | Open Subtitles | (نايجل) رمى رفشا بلاستيكيا على أفضل صديقاتي (هولي) |
| - Ben plastik değilim. | Open Subtitles | لست بلاستيكيا |