| O arabanın çalındığını ihbar etmiş, çocuğunun aldığını değil. | Open Subtitles | قدّم بلاغاً بأن سيارته سرقت ليس أن أبنه أخذها بدون إذنه |
| Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول |
| Arama emri çıkarttık ama henüz bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | وضعنا بلاغاً عنهُ, لكن ذلك لم يجدي نفعاً |
| Kontrol ettim, babasının botlar hakkındaki raporu doğru.. | Open Subtitles | تأكدت من كلامه قدم بلاغاً عن الحذاء كما قال |
| Zamanlamamız harika. - Bu adreste alarm çaldığı söylendi. | Open Subtitles | تلقّيت بلاغاً عاجلاً للقدوم هُنا. |
| Uh, evet, hım, ihbarda bulunmak istiyordum, hım, iki kayıp çocuk. | Open Subtitles | أجل ، أود أن أقدِّم بلاغاً عن طفلين مفقودين |
| Polis kayıp ihbarında bulunmam için birkaç gün geçmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قالوا ان علينا ان ننتظر بضعه ايام قبل ان نقدم بلاغاً |
| Bu süre zarfında sürekli aradık. kayıp ilanı bile doldurduk. | Open Subtitles | إننا نبحث طيلة الوقت وقدمنا بلاغاً عن شخص مفقود |
| Babanı bekliyorum. Şımarık eski sevgilimin kayıp olduğunu bildireceğim. | Open Subtitles | أنتظر الدخول لوالدك لكي أقدّم بلاغاً عن إختفاء صاحبي السابق المشاكس المختفي. |
| Bir hata olmalı. İsimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | ربما هناك خطأ ما، تلقينا بلاغاً من مجهول |
| Bu notu polise götüreceğim ve seni ihbar edeceğim. | Open Subtitles | سأذهب بهذه المذكّرة لمركز الشرطة و أقدم بلاغاً عنك |
| Ben de sizi çocuk kaçırmaya teşebbüsten ihbar edeceğim! | Open Subtitles | وأنّي سأقدم بلاغاً فيه أنكِ تحاولين إختطاف أطفالي. |
| Bu davalardaki ihbar süresi için limit 3 yıl ve... kurbanların çoğu bu süreyi geçirmiş. | Open Subtitles | أن قانون التقييد هو فقط 3 أعوام، ومعظم هؤلاء الضحايا لا يقدم بلاغاً حتى بعد فترة طويلة من ذلك. |
| Eminim polise hırsızlığı ihbar etmişsinizdir. | Open Subtitles | ثم أنني متأكد اننا سنجد أنك قدمت بلاغاً للشرطة؟ كلا. |
| Rahatla. Sahte ihbar da olabilir. | Open Subtitles | استرخِ فحسب قد يكون بلاغاً زائفاً |
| Tamamdır, siyah kargo aracı için arama emri çıkartıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأضع بلاغاً على سيارة الشحن السوداء |
| Tamamdır, siyah kargo aracı için arama emri çıkartıyorum. | Open Subtitles | حسناً، سأضع بلاغاً على سيارة الشحن السوداء |
| Hırsızımız teyzesi kayıp raporu verdiğinden beri. Teyzesi mi? | Open Subtitles | صحّحنا مسارنا حين قدّمت خالة السارق بلاغاً. |
| Güvenlik yedi kişinin kayıp raporu doldurduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال حارس الأمن أن سبعة قد رفعوا بلاغاً صحيح. |
| Bu adreste alarm çaldığı söylendi. | Open Subtitles | لقد تلقّيتُ بلاغاً بالقدوم لهُنا. |
| İhbarda bulunmak istedim, bunun neresi dalga geçmek? | Open Subtitles | أردتُ أن أقدم بلاغاً, لماذا تعتبره كذباً؟ |
| Uh, bazı kayıp çocuklar ihbarında bulundunuz mu? | Open Subtitles | هل قدمت بلاغاً عن بعض الأولاد المفقودين ؟ |
| Başını bir tür belaya soktuğunu düşündüm bu nedenle kayıp ilanı verdim. | Open Subtitles | توقعت أنه ورط نفسه بنوع من المتاعب لذا قدمت بلاغاً بفقدانه |
| Babanı bekliyorum. Şımarık eski sevgilimin kayıp olduğunu bildireceğim. | Open Subtitles | أنتظر الدخول لوالدك لكي أقدّم بلاغاً عن إختفاء صاحبي السابق المشاكس المختفي. |
| Bence polisi arayıp, kayıp ihbarı yapmalıyız. | Open Subtitles | لا أعلم يجب أن نتَصل بالشرطة أوَلاً ونسجَل بلاغاً عن شخص مفقود أوَلاً |