| Bu çerezler sınırlı sayıda ve Çay Köyü'nde bile nadir bulunuyorlar. onlar meşhur siyah çaylı, domuz eti çeşnili cipsler. | Open Subtitles | ولكن هذه الوجبات محدودة ونادرة في مدينة الشاي فهم مشهورون بالشاي الأسود,ورقائق البطاطا بلحم الخنزير |
| Bademli tavuk. domuz Etli kızarmış pirinç. Evet, Sean. | Open Subtitles | إذاً، لدينا دجاج باللوز وأرز مقليّ بلحم الخنزير |
| Etli sosis. | Open Subtitles | نقانق ملفوفة بلحم الخنزير المقدد |
| Bu gece bir domuza katlanmak zorunda kalacak, tek karım değil. | Open Subtitles | الليله زوجتي لن تكون الوحيد التي تستمتع بلحم الخنزير |
| Casey, domuza sarılı incir. | Open Subtitles | \u200fو"كيسي"، التين المغطى بلحم الخنزير المقدد. \u200f |
| Bütün tavuğun içini jambonla doldurup üstüne Gorgonzola peyniri döküyoruz. | Open Subtitles | مصدرها الطيور بشكل كامل، محشوّة بلحم الخنزير, وبأعلاها جبنة البقر |
| Bir adamdan art arta kaç gün jambonla güne baslamasi beklenebilir? | Open Subtitles | كم عدد الأيام التي يجب أن يتوقع الرجل أن يبدأها بلحم الخنزير ؟ |
| Pastırmayla rüşvet verseler de yapmam. | Open Subtitles | ولا حتى لو تم رشوتي بلحم الخنزير المقدد |
| doldurulmuş mantarlar, domuz pastırması sarılı tütsülenmiş etler, tavuk kebaplar, ve domuz salamı. | Open Subtitles | حشوتها بالمشروم ملفوفة بلحم الخنزير المدخن الدجاج بالطرقة الماليزية ، و الآناناس |
| İşte diğer Kanada domuz pastırmalı. | Open Subtitles | ،هذه بيتزا أخرى بلحم الخنزير الكندي تفضلي عزيزتي |
| Dahası, içi domuz etiyle dolu. | Open Subtitles | أنهُ مخلل الملفوف. محشية بالكامل بلحم الخنزير. |
| Bu domuz etlerini düğünden önce İkizler'e götürmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أصل بلحم الخنزير هذا إلى التوأم. في موعد الزفاف |
| Amerikan Kanser Topluluğu işlenmiş eti, gündelik ürünlerde pembe şeritleri ve Amerikan Diyabet Topluluğu da domuza sarılı karidesi destekliyor. | Open Subtitles | تنصح "جمعية السرطان الأمريكية" باللحم المعالج، "الأشرطة الوردية" بمنتجات الألبان، وجمبري ملفوف بلحم الخنزير على "الجمعية الأمريكية للسكري". |
| Sonra da cesedi ormana atıp üzerini jambonla kapladın o da vahşi hayvanları çekti. | Open Subtitles | ومن ثم ألقيت بجسده في الغابة وقمت بتغطيته بلحم الخنزير. بذلك يجذب الحيوانات البرية. |
| Pastırmayla ilgili deneyin için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع إلى تجربة بلحم الخنزير |