| En genç varisinle tanışmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | حسبت أنك ستكون مهتماً بلقاء وريثك الأصغر |
| Bu da rekor değilse bizi yenen serserilerle tanışmak isterim. | Open Subtitles | إن لم يكن هذا رقماً قياسياً أرغب بلقاء الأوغاد الذين هزمونا |
| Sana şunu söylemek istedim, Jimmy's Wholesale'in müdürüyle çok güzel bir görüşme yaptım. | Open Subtitles | لقد أردت أن أخبرك لقد قمت بلقاء رائع مع المدير |
| Bayan Marianne, yarın için bana bir görüşme bağışlar mısın? Yalnız. | Open Subtitles | آنسه ماريان، هل يمكن أن تسريني بلقاء غداً ... |
| Oraya gidersem, sence benimle röportaj yapmayı kabul eder mi? | Open Subtitles | ،أتظنه سيقبل بلقاء معي إن صعدت الجبل المقدس؟ |
| Antonina Dziwisz, önemli bir ifade vermek için soruşturma subayıyla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أنتونينا جيڤيش ترغب بلقاء ضابط التحقيق لتدلي ببيانٍ هام |
| Bir tarlanın ortasında dramatik bir buluşma yaşadık diye bundan sonra birlikte takılıp bovlinge gidecek değiliz. | Open Subtitles | فقط لأننا حظينا بلقاء لطيف في الليل في منتصف الحقل هذا لا يعني بأننا سنبدأ بالتسكع و الذهاب للعب البولينغ سويّة |
| Ama kendilerini kanıtlayan insanlarla tanışmaya her zaman ilgi duyar. | Open Subtitles | لكنه دائماً ما يرغب بلقاء من يثبتون أنفسهم |
| Annenle tanışmak isterdim. | Open Subtitles | أرغب بلقاء والدتك .. |
| Kızkardeşinizle tanışmak şerefine nail oldum. | Open Subtitles | لقد شرفت بلقاء أختك |
| Tatlım, akrabalarınla tanışmak ister misin? | Open Subtitles | ...عزيزتي ما رأيك بلقاء بعض الاقارب |
| Ama ben ailenle tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | لكني ارغب بلقاء والديك |
| Laura ile tanışmak ister misiniz? | Open Subtitles | هل ترغبين بلقاء لورا؟ |
| Eve, ama isterseniz geri dönüp bir görüşme daha yapabiliriz. | Open Subtitles | المنزل, لكن يمكننا أن نقوم ...بلقاء وتحية أخرى إن عدنا و |
| Özel görüşme yapacağım. | Open Subtitles | سأحظى بلقاء خاص مع أي كان، كما آمل |
| Dinleyin, neden başka bir görüşme ayarlamıyoruz? | Open Subtitles | إسمعي لم لا نقوم بلقاء آخر |
| Haber almamız için neredeyse ağzımızla kuş tutmamız gerekiyor. Az önce sarhoş bir kumarbazla röportaj yaptım. Alçak herif... | Open Subtitles | أصبح من الصعب الحصول علي الأخبار ، لقد قمت بلقاء مع سائق ثمل |
| 30 Kasım 2011'de, filmin yönetmenlerine Uluslararası Tarsus Kulübü'nün COO'su William Jensen'la röportaj yapma imkânı tanındı. | Open Subtitles | فى 30 من نوفمبر 2011, قام أصحاب الفيلم بلقاء مع وليام جينسين مؤسس نادى طرسوس العالمى |
| Birinci olsam röportaj yapmam gerekecek ama ben hiç fotojenik değilim. | Open Subtitles | ان كنت الاول فعلي القيام بلقاء صحفي لكنني لست جيدا في الصور |
| Bayan Ellsworth kendi iradesiyle, benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | الآن كما يبدوا بقوة إرادتها فهي ترغب بلقاء معي |
| Olay daha tazeyken, bugün muhtemelen onların temsilcisiyle görüşmek isteyecektir. | Open Subtitles | وعلى الأرجح ذلك يعني أنّها سترغب بلقاء أحد مندوبيها اليوم فيما لا يزالون منفعلين |
| Bugün oldukça heyecanlı bir buluşma olacak gibi bir his var içimde. | Open Subtitles | لديّ شعور بأنّني سأحظى بلقاء |
| Ama kendilerini kanıtlayan insanlarla tanışmaya her zaman ilgi duyar. | Open Subtitles | لكنه دائماً ما يرغب بلقاء من يثبتون أنفسهم |
| Kendi seçkin mesleğimiz içerisinde gelmiş geçmiş en büyük sanatçılardan biriyle tanışma şerefine nail olduk. | Open Subtitles | لقد تمتعنا بلقاء واحد من أعظم الفنانين في مهنتنا المختارة |