| Westdale Bay Lisesi "Mezunlar Kralı" ünvanını kazanan biricik futbol kahramanımız, Woody Deane! | Open Subtitles | و الفائز بلقب الملك يذهب الى لكرة قدمنا الخاصة جداً, البطل, واودي دين |
| İmparator ünvanını taşımasına izin vermişlerdi tabi. | Open Subtitles | بالتأكيد سمحوا له بالاحتفاظ بلقب امبراطور |
| O zaman bir lakabı paylaşan iki ayrı kişi değil de iki müzik aletiymişiz gibi oluyor. | Open Subtitles | كلا، لم نتفق علي ذلك لقد إتفقنا علي أنهم شيئين منفصلين ليس وكأنهم نفس الشئ بلقب واحد |
| - Sahiden de "en popüler" ödülünü aldın. | Open Subtitles | يا إلهي ، لقد فعلتها ، أليس كذلك ؟ فزت بلقب الأكثر شعبيـــة |
| Ona "üçkağıtçı" lakabını takmıştı. | Open Subtitles | لقد اعتاد ان يلقبه بلقب مشهور له المُزيف على ما اظن |
| Orta sıklette Hawaii doğumlu hiç bir boksörün dünya şampiyonluğu bulunmuyor. | Open Subtitles | مقاتل هاواي المولد لم يفز بلقب العالم في قسم الوزن المتوسط |
| Orada şaşkınlıktan donup kalmışken kraldan haberciler bana Cawdor Beyi olarak hitap etti daha önce aynı unvanla, cadılar beni selamlamış ve gelecek için bana şöyle demişlerdi: 'Selam sana, geleceğin kralı! | Open Subtitles | وبينما وقفت مأخوذاً من عجيب ما سمعت فإذ برسولين من قبل الملك وينادياننى بلقب أمير كودور |
| Kralın piçi, çok da kötü bir unvan değil. | Open Subtitles | نغل الملك ، لا أقل ، عندما طلبتً رجل بلقب. |
| 'Küçük çekici prens' ünvanını kazandım. | Open Subtitles | بلقب الأكثر موهبة في مسابقة الأمير الساحر الصغير |
| Final maçı. Hindistan'ın ilk R2F şampiyonu ünvanını bu iki dövüşçüden biri alacak. | Open Subtitles | "إنه النهائي، قتال حتى النهائية أحدهما سيظفر بلقب أوّل بطولة هنديّة" |
| Kim Jong-Un dört yıl içindeki beşinci kainat güzelliği ünvanını kazandı. | Open Subtitles | كيم جونغ-أون) يفوز بلقب ملكة جمال) الكون خمسة مرات خلال اربعة سنوات |
| Peki o, belirli çevreler tarafından "Baba" olarak bilinen lakabı kullanır mıydı? | Open Subtitles | هل كان معروفاً بلقب مستعار وسط بعض الأوساط باسم " الأب الروحى " ؟ |
| lakabı "Kobra"ydı. | Open Subtitles | - و يُلقّب أيضاً بلقب " الفهد ". |
| Böyle bir lakabı ortaya çıkarmak... | Open Subtitles | وإهمال ذلك بلقب سهل كهذا... |
| Yılın annesi ödülünü kazanamazsam yılın bursunu kazanırım belki. | Open Subtitles | لو لم أستطيع الفوز بلقب الأم المثالية قد أفوز بزمالة هذا العام |
| Yani Yılın Öğretmeni ödülünü kazanamadım ama eve elim boş dönmüyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا لم أفز بلقب مدرسة العام؛ لكنى لم أرجع إلى البيت خالية اليدين! |
| Ayrıca fuarda Bayan Haziran Böceği ödülünü aldığında... ya da Öğrenci Konseyi Başkanı seçildiğinde de yanında değildi. | Open Subtitles | كذلك لم تكن هناك عندما فزتِ بلقب "ملكة يونيو" في سوق المقاطعة أو عندما تم انتخابك كرئيسة مجلس الطلاب |
| Ancak bir keresinde Ali bana Paige'in lakabını söylemişti. | Open Subtitles | لكن عندما أخبرتني بلقب آلي لبيج لقد قرقعني |
| Şuna bak kendi lakabını haketti şimdi | Open Subtitles | ما هذا ؟ انه يستحق أن يحظى بلقب .. سأدعوه بـ |
| Black Moses lakabını kazandı ve köleleştirilmiş insanlara, önce kuzeye ve daha sonra da Kanada'ya kaçmasına yardım etmek için dost kölelik görevlileriyle gayretle çalıştı. | TED | وتم تلقيبها بلقب موسى الأسود واجتهدت مع زملائها المؤيدين لإلغاء العبودية لمساعدة العبيد على الفرار، هاربين بداية للشمال، ولاحقاً إلى كندا. |
| 25 yıllık canla başla çalışmanın boşa gittiğini ve dünya şampiyonluğu hayalimin bittiğini sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أن 25 عام من العمل المضني قد رميت من النافذة و أن حلم التتويج بلقب بطل العالم قد تبخر |
| Bobby'den, oraya gitmesini ve şampiyonluğu kazanmasını istedi. | Open Subtitles | أرادت لبوبي الذهاب إلى هناك والفوز بلقب بطولة العالم |
| Yarışın galibi, hem şampiyonluğu, hem de Piston Kupasını kazanacak. | Open Subtitles | والفائز بهذا السباق سيفوز بلقب "الموسم وكأس "بيستون |
| Samimi bir takma ad ile hitap ediyorsun ama bir buçuk yıldır konuşmamışsınız. | Open Subtitles | على الأرجح بسبب خلاف بينكما تنادينها بلقب غير رسمي |
| Sarah ile ilk zamanlarımızda, benim nasıl "baba" ve eşimin "anne" diye hitap edileceğimizi ona anlattık. | TED | في أول معرفتنا بها، أخبرناها أني سأنعت بلقب "أبي". وأن شريكتي ستكون بلقب "أمي". |
| Kötü çocuk davranışlarıyla sahada kırmızı kart görmüştü ama yine de WFC unvan maçında bulunan ilk Koreli dövüşçü unvanını taşıyor. | Open Subtitles | اليوم, لا يزال اسمه يعلوّ التصنيفات بسبب مهارته وصلابته البحتة داخل الحلبة. بالضربات القاضية المذهلة والفوز بالإجماع, WFC حصل على فرصة القتال للفوز بلقب. وسيكون مقاتلاً من الصّعب التغلّب عليه. |