| Birden salondaki en seksi adam oldu ve ben Yeterince iyi değilim. | Open Subtitles | فجأة اصبح اكثر شخص مثير بالغرفة و انا لست بجيد بمافيه الكفاية |
| Yeterince büyük, Yeterince cesursan. | Open Subtitles | إذا كنت كبيراً بمافيه الكفاية فهذا يدل على أنك تملك جرأة كافية |
| Eğer yüzeyin Yeterince altına bakarsanız, her birimizi tanrının çocuğu yapan iyiliği bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا نظرت تحت السطح بمافيه الكفاية أعتقد أنك ستكتشف الجوهر الأساسي للخير |
| Karanlıkta Yeterince güzelim ama değil mi? | Open Subtitles | انا جميلة في الظلام بمافيه الكفاية , الست كذلك ؟ |
| Ne baban, ne de senin için, asla Yeterince zengin olamayacağım. | Open Subtitles | لَيسَ لأَبّيِكَ، لَيسَ لَك لَنْ أكُونَ غنيَا بمافيه الكفاية |
| Bulanık ya da değil. Bana Yeterince iyi geldi. | Open Subtitles | كالغيمة او ليست كالغيمة، تبدو جيدة بمافيه الكفاية بالنسبة لي. |
| Bulanık ya da değil. Bana Yeterince iyi geldi. | Open Subtitles | كالغيمة او ليست كالغيمة، تبدو جيدة بمافيه الكفاية بالنسبة لي. |
| Ama doğru yaparsanız, Yeterince yaklaşınca,... tüm manyetik medyaları silecek kadar güçlü bir mıknatıs elde edersiniz. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد انفجارا يغطيك بحمض البطارية ,لكن اتبع الطريقة الصحيحة فتحصل على مغناطيس قوي بمافيه الكفاية |
| Ve Tanrı anasını s.ktiğimin kapısından dışarı çıktı, kanka Yeterince büyüdüğümde kendi kendime sordum. | Open Subtitles | اما الإله فإنني كبيراً بمافيه الكفاية لكي اعتني بنفسي بدونه |
| Yeterince yaklaşırsanız video görüntülerini almak kablolu yayın izlemek kadar kolay olur. | Open Subtitles | و اذا يمكنك الاقتراب بمافيه الكفاية تستطيع ان تستعير تصوير الفيديو انها سهلة مثل السرقة في الدفع مقابل المشاهدة |
| Yeterince beklersen hırsız, hata yapacaktır. | Open Subtitles | إن انتظرت بمافيه الكفاية . سيرتكب سارقك خطأً |
| Umarım Yeterince kişiyi uyarabilmişimdir. | Open Subtitles | آمل أن نكون قد حذرنا الجميع بمافيه الكفاية |
| Ve açıkça belli oluyor ki Jordan'ı hayatına Yeterince dahil etmeyen benmişim, sen değil. | Open Subtitles | ومن الواضخ انني هو من لم يتقبل جوردن بمافيه الكفاية بحياتي |
| Yeterince duydum. | Open Subtitles | لقد استمعت لذلك بمافيه الكفاية |
| Bu Yeterince iyi mi Arthur? | Open Subtitles | اذا، هل هذا جيد بمافيه الكفاية ارثر؟ |
| Zavallı adam Yeterince çekti Bu bir oyun değil yeter. | Open Subtitles | المسكين عانى بمافيه الكفاية , ليست لعبة |
| - Biz Yeterince genciz. | Open Subtitles | انتي تعلمين أننا شابين بمافيه الكفاية |
| Asla Yeterince iyi olamayacağım. | Open Subtitles | أنا لَنْ أكُونَ جيدا بمافيه الكفاية. |
| Şu ana kadar Yeterince hızlıydım. | Open Subtitles | حتى الاَن أنا سريع بمافيه الكفاية |
| O zaman Yeterince iyi bakmıyorlardır. | Open Subtitles | إذن ربما أنهم لايبحثون بمافيه الكفاية |