| Kendini evinde gibi hissetmek gibi bir alışkanlığın var, biliyor musun? | Open Subtitles | لديك هواية أن تتصرف على طبيعتك كأنك بمنزلك , أليس كذلك |
| Senle beraber senin evinde yaşıyor ve her şeye karışıyor. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بنفسك هي تعيش معك بمنزلك كل شيئ بعم |
| O yüzden, istersen evine uğrayıp bebeğine, evde bir erkek varlığı hissettirebilirim. | Open Subtitles | لذا إذا رغبت بذلك، يمكنني أن أمر بمنزلك حتى تختبر الطفلة حضوراً ذكورياً قوياً |
| Sanırım insanların evini aramasını istemiyorsun. - Evet. | Open Subtitles | أعتقد أنك لا تريد أن يتصل بك الناس بمنزلك. |
| - Orada buluşmamızın sakıncası var mı, evinizde konuşmamız daha iyi olur. | Open Subtitles | هل تمانعي مني مرافقتك ؟ لأن الأمر له علاقك بمنزلك |
| Bence evde bırak. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنه من الأفضل أن تتركيه بمنزلك. |
| Ben bu bok çukurunda tıkılmışken, sen evinde sevgilinle düzüştüğünde. | Open Subtitles | بينما أنا هنا عالق فى هذا الفراغ وأنتِ بمنزلك تنعمينَ بالراحة و تضاجعينَ فَتاكِ ؟ |
| Senin evinde değildim. - Farkettim. Çok sevimli bir çocuk. | Open Subtitles | لم أكن بمنزلك نعم ,لقد لاحظت ذلك ,إنه لطيف |
| ama sonra evinde onun için yer olmayabileceğini düşündük. | Open Subtitles | ولكننا اعتقدنا أنه لا يوجد مكان لها بمنزلك |
| evinde önceden tek bir sinek yokken, birden bire her yer sinek dolsa sen ne düşünürdün? | Open Subtitles | ماذا ستظن بمنزلك الذي لم يتواجد به الذباب من قبل إمتليء فجأه بالذباب؟ |
| Aslında, bunu sana o gün evinde vermek isterdim. | Open Subtitles | اني اردت اعطائكِ اياها في يوم اخر بمنزلك |
| Elinor, sen uzakta, bir kitap fuarındaydın ve biz de senin evine göz kulak oluyorduk. | Open Subtitles | إلينور , لقد كنت بعيدةً في معرض للكتب و نحن كنا نرعي و نهتم بمنزلك بينما كنت بعيدة أنا , ميجي , و أمك |
| Anne, senin evine uğradım ve o da toplanıyordu. | Open Subtitles | امي , للتو كنت بمنزلك وكان يجهز حقائبه للسفر |
| Bir polisin evini arayıp onunla konuştuğunu söyledi. | Open Subtitles | هو قال ان الشرطة اتصلت بمنزلك وتكلمت معها |
| evini bile izlemediklerinden emin olamıyorsun. | Open Subtitles | من الواضح انه لا يمكنك الثقة بهم إذا كنت تعتقد أنهم يتجسسونعليك بمنزلك |
| Jüriye anlatabilir misiniz evinizde olan olayları parti sonrasında? | Open Subtitles | هل يمكن الوصف للمحلفين الأحداث التى دارت بمنزلك بعد الحفل ؟ |
| Ve harita çıkarıldığında Teknisyenlerimiz bu gece silme işlemini evinizde gerçekleştirecek. | Open Subtitles | وبعد انتهاء الخريطة سيقوم فنيّونا بعملية المحو بمنزلك ليلاً |
| Eğer bugün çalışmanı istemeseydim, evde ailenle beraber olacaktın. | Open Subtitles | إذا لم أطلب منك العمل اليوم لكنتي الآن بمنزلك مع عائلتك |
| Çünkü, onun kiminle konuştuğunu bulmak için telefonunu karıştırdım ve sizin evin neredeyse 100 defa aradığını gördüm. | Open Subtitles | لأنني سرقت هاتفه لأعرف مع مَن .. كان يتحدث واتصل بمنزلك مائة مرة تقريباً |
| - Pekala, her neyse. Kasvetli evinin tadını çıkar, San Francisco berbat. | Open Subtitles | استمتعي بمنزلك الكئيب سان فرنسيسكو تافهة |
| evini aradım ve ev arkadaşın annenin numarasını verdi bana. | Open Subtitles | اتصلت بمنزلك وأعطتني رفيقتك في السكن رقم أمك |
| Bu işkence görmeyeceğiniz, evinizin gizlice dinlenmeyeceği veya altüst edilmeyeceği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | وهذا لا يعني أنهم لا يستطيعون محاولة العبث بمنزلك أو تخريبه بطريقة ما |
| Etrafta dolaşıyorduk ve karım evinize aşık oldu. | Open Subtitles | كنا نقود السيارة بالقرب من هنا واعجبت زوجتي بمنزلك جدا |
| Geçen 9 şükran gününde de Evinden seni aradım. | Open Subtitles | على مدى تسع أعياد شكر مضت كنت أتصل بمنزلك |
| Artık evdesin ufaklık. | Open Subtitles | أنت بمنزلك الآن يا فتى |
| - Evindeki arka oda işte. | Open Subtitles | غرفتي الخلفية ؟ -الغرفة الخلفية بمنزلك |
| Rahatına bak. | Open Subtitles | تصرف وكأنك بمنزلك |