| Sizce bu sadece hastanın onayıyla yapılması gereken bir şey değil mi? | Open Subtitles | الا تعتقد انه كان يجب ان يتم ذلك فقط بموافقة المريض ؟ |
| Bay Sibley'in onayıyla hiç bir... meclis üyesi sana karşı gelemez. | Open Subtitles | بموافقة السيد سيبلي لن يكون اى شخص من أعالي القوم سقوم بالتصويت ضدك |
| 15 yaşını dolduran herkes, ebeveynlerinin izniyle evlenebilir. | Open Subtitles | أي واحد عمره فوق الـ 15 يستطيع الزواج بموافقة والديه |
| Ve batıda polisin izniyle uyuşturucu satılıyor? | Open Subtitles | وهم يبيعون المخدّرات بموافقة الشرطة في الغرب ؟ |
| Felaket riski çok yüksek. Tayfanın da rızasıyla, daha uygun bir sahil bulmak için zaman istiyorum. | Open Subtitles | بموافقة الطاقم، أطلب بعض الوقت للبحث عن شاطئ آخر مناسب. |
| Ben de önderlik etmeni istiyorum, ama önderlik ettiklerinin rızasıyla. | Open Subtitles | أريدك أن تقود ، ولكن بموافقة أولئك الذين تقودهم توم، يجب عليك التفكير بماستمر به |
| Ailesinin izniyle, imzalı izni. | Open Subtitles | بموافقة عائلتة وتوقيعهم |
| Peki siz bunun onayını nereden aldınız Suriye yetkililerinden mi? | Open Subtitles | وهل صنعت هذا المركب بموافقة الحكومة السورية؟ |
| - Annesi onaylamadan bir kızla çıkamayan o oğlanlar gibisin. | Open Subtitles | الخروج مع فتاة إلا بموافقة والدتهم.. من المهم بالنسبة لي أن تكونا على وئام |
| Senin hakkında alacakları kararın Dr. Kik'in onayıyla olacağına eminim canım. | Open Subtitles | إننى متأكد يا عزيزتى ، أن أيا كان قرارهم فسوف يكون بموافقة دكتور " كيك" |
| - Anlamadım. Senin hakkında alacakları karar Dr. Kik'in onayıyla olacaktır. | Open Subtitles | أيا كان قرارهم فسوف يكون بموافقة دكتور " كيك" |
| Bay Monroe'nun da onayıyla, hepimizin rezil olmasını önlemek adına Bay Deferlito'ya gönüllü olarak davadan çekilme fırsatı sunacağım. | Open Subtitles | بموافقة السيد "مونرو" سأمنح السيد "ديفيليتو" الفرصه أن يسقط الإتهام طوعاً ليوفر علينا الإحراج |
| Bay Barrett'in onayıyla delilik veya zihinsel kusur nedeniyle tahliye olacaksınız. | Open Subtitles | بموافقة السيد " باريت " ، سيتم إعلان براءتك بسبب الجنون أو الإختلال العقلي ستقضي سنتين |
| Ev sahiplerinin de izniyle eve dönmeye hazırım. | Open Subtitles | بموافقة مضيفيّ, أنا جاهزة للعودة للمنزل. |
| Dağın izniyle zirvede biraz vakit geçiyoruz o kadar. | Open Subtitles | فقط نمضي وقتًا على القمة .بموافقة الجَبل |
| Dağın izniyle zirvede biraz vakit geçiyoruz o kadar. | Open Subtitles | نحنُ فقط قضينا بعض الوقت .في القِمة بموافقة الجبل فهمتم؟ |
| İki tarafın rızasıyla, duygusal ve kar amacı gütmeyen cinsel birleşmemiz gerçekleşti. | Open Subtitles | أستطيع أن أخبرك أنه بموافقة تامة مدفوع بعاطفة، ولم يكن يهدف للمال وقد بلغ الأمر ممارسة الجنس. |
| Max'in rızasıyla sizi burada tutabiliriz. | Open Subtitles | بموافقة ماكس يمكننا أن نحتجزك هنا. |
| Şimdi belediye başkanının rızasıyla onu gördükleri an vuracaklar. | Open Subtitles | سيطلقون عليه الآن حال رؤيته بموافقة العمدة . |
| Kardeşinin izni varsa tabii? | Open Subtitles | هل تحظى بموافقة الأخ؟ |
| Cowen'ın izni olsun ya da olmasın beni o gezegene götür. | Open Subtitles | اذهب بي إلى ذلك الكوكب بموافقة (كاوين) أو بدونها |
| Birilerinin onayını isterler. | Open Subtitles | أن تشتهي بموافقة شخص ما. |
| Düğün için Gibbs'in onayını almaya geldi. | Open Subtitles | إنها تود أن تحظى بموافقة (جيبز) على زواجها |
| Annesi onaylamadan bir kızla çıkamayan oğlanlar gibisin. | Open Subtitles | ..أنتَ مثل أحد هؤلاء الأشخاص الذين لا يستطيعون الخروج مع فتاة إلا بموافقة والدتهم.. |
| "İnsanlık yararına yapılan hiçbir şeye çoğunluğun onayı ile ulaşılmamıştır." | Open Subtitles | ليس كل ما يفعله المرء يحظى بموافقة الجميع |