| Eger eve bir madalya getirseydim, muhtemelen kendi gözyaslarinda bogulurdun... | Open Subtitles | لو عدتُ بميدالية للمنزل فمن المحتمل أنك ستغرقين في دموعك | 
| İstersem iyi adam da olurum ve madalya da kazanabilirim! | Open Subtitles | أستطيع أن أكون خيّرًا إن أردت وأستطيع الفوز بميدالية حقًّا؟ | 
| Cephede gösterdiğiz cesaret için madalya mı kazandınız? | Open Subtitles | لقد فزت بميدالية الشرف القتالى ووسام الكياسة فى ساحة الحرب ؟ | 
| Şeref madalyası'nı nasıl kazandığının hikâyesi. | Open Subtitles | قصته التى فاز فيها بميدالية الشرف او شئ كهذا | 
| Babamla Olimpiyat madalyası kazanma hayalimiz var. | Open Subtitles | أنا وأبي لدينا حلم وهو الفوز بميدالية أولمبية | 
| Barkat Güreş Kulübü'n altın madalya kazanacak. | Open Subtitles | فنادي بركات للملاكمة سيفوز بميدالية ذهبية | 
| Francis, Uluslararası tekvando altın madalya sahibi. | Open Subtitles | فرانسيس . فائز بميدالية ذهبية دولية فى التايكوندو | 
| Bir madalya kazanma şansları olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أعتقد بأن جامايكا ليس لديها فرصة للفوز بميدالية | 
| Bay Gupte iyice kontrol etti. O bir altın madalya kazandı. | Open Subtitles | سيد غوبتي عَمِلَ مراقبة دقيقة جداً هو فائز بميدالية ذهبيةِ في إطلاق النار | 
| madalya istiyorsan...... söyleyeceklerim kulağına küpe olsun. | Open Subtitles | لو تريد الفوز بميدالية فسوف أعطيك لؤلؤة صغيرة | 
| Yetmiş iki dandik yarışma ve büyükbaba bir tane bile madalya kazanamadı mı? | Open Subtitles | 72مسابقة رديئة ولم يفز الجد بميدالية واحدة | 
| Ve şu da altın madalya kazanmış tek boynuz gibi. | Open Subtitles | و تلك تشبه وحيد القرن فاز بميدالية ذهبية | 
| Daffy Duck'ın Olimpiyatlarda bronz madalya kazandığını duymuş muydun? | Open Subtitles | أسمعتَ أنَّ دافي البطة فاز بميدالية فضّية في الأولومبيات | 
| -Eğer isteseydim iyi olabilirdim ve bir madalya kazanabilirdim. | Open Subtitles | أستطيع أن أكون خيّرًا إن أردت وأستطيع الفوز بميدالية | 
| -Görevimiz oyuncuların binanın tepesine ulaşmasını sağlamak ki madalya alabilsinler hepsi bu! | Open Subtitles | مهمتما هي إيصال اللاعبين إلى قمة ذلك المبنى حتى يتنسنّى لهم الفوز بميدالية هذا فحسب | 
| İşimiz oyuncuları o binanın tepesine çıkartmak ki böylece madalya kazanabilsinler, bu kadar! | Open Subtitles | مهمتما هي إيصال اللاعبين إلى قمة ذلك المبنى حتى يتنسنّى لهم الفوز بميدالية هذا فحسب | 
| Jamaikalılar bir olimpiyat madalyası kazanabilirler. | Open Subtitles | لا زال لدى جامايكا فرصة للفوز بميدالية ذهبية | 
| Unutmayalım ki, başkanın Onur madalyası var. | Open Subtitles | دعونا أن لا ننسى، الرئيس فائز بميدالية الشرف | 
| Şeref madalyası sahibi, Kayıp Devriye askerlerinin sevgilisi. | Open Subtitles | رجال الدورية المفقودة يحبون الفائز بميدالية الشرف | 
| Yaz kampında 3 yıl art arda okçuluk madalyasını kazandı. | Open Subtitles | فاز بميدالية في الرماية بالقوس والسهم لـ 3 سنين في معسكره الصيفيّ. | 
| Çünkü kazanabileceğim Madalyayı, bir Nazi her kazanışında onu duyacaksın. | Open Subtitles | لأنك سوف تكون جلسة الاستماع في كل مرة واحدة تلك النازيين الفوز بميدالية سوف لقد فاز. | 
| Çok komik, ayrıca bronz madalyaydı. Bunu hatırlamanın nesi bu kadar zor? | Open Subtitles | "طريف جدًا، فزت بميدالية برونزية، لمَ يصعب جدًّا تذكرك لذلك؟" |