| Bana yakın bir yerde oturmak istemesini anlıyorum ama benimle aynı apartmanda oturması yaşadığım hayatın son bulması demek. | Open Subtitles | لقد هيأت نفسي على حقيقة انه بحاجه للعيش بالقرب مني لكن وجود ابي في بنايتي ستكون نهاية حياتي كما أعرفها |
| ..tanıştırıldığım bir adam var. Bizim apartmanda oturuyor. | Open Subtitles | يقيم في بنايتي تعرّفت به قبل سنتين |
| Şimdi aklıma geldi baba. Bizim binada köpek yasak. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا فقط تَذكّرتُ، أَبّ، بنايتي لا تَسْمحُ للكلابِ. |
| Bana kızmıştı çünkü, sürekli olarak ona Binamın girişinde tanıştığım bir çocuktan bahsediyordum. | Open Subtitles | لا , إنها غاضبة لأني أواصل التحدث عن شاب قابلته في بهو بنايتي |
| binamda yaşayan harika bir kadın var. | Open Subtitles | هنالك امرأة رائعة تسكن في بنايتي |
| Doktor Kagen üç ay önce binama taşındı. | Open Subtitles | نعم، الدّكتور Kagen تَحرّكَ إلى بنايتي قبل حوالي ثلاثة شهورِ |
| Benim de binam. | Open Subtitles | -إنها أيضاً بنايتي -إذاً |
| Burada ot satarsanız, federaller binamı elimden alır. | Open Subtitles | إذا بعت الحشيش هنا الفدراليون سيأخذون بنايتي |
| Mary sadece Apartmanımda yaşayan bir avukat asistanı. | Open Subtitles | ماري فقط مساعده محامي تعيش في نفس بنايتي |
| Şu benim apartmanda oturan haham var ya... | Open Subtitles | في الواقع, هنالك كاهن في بنايتي |
| - Afedersin, dostum, apartmanda bugün olay oldu. | Open Subtitles | آسف , هناك شيء يحدث في بنايتي اليوم |
| Aynı apartmanda oturuyoruz. | Open Subtitles | انها تعيش في بنايتي |
| Çünkü bizim binada sürekli boş daireler oluyor. | Open Subtitles | لأنّ هُناك أماكن شاغرة في بنايتي في كل وقت. |
| Benimle aynı binada. | Open Subtitles | هي في بنايتي وفوقي مباشرة |
| Binamın karşısında bir Kore dükkanı var. Adamlarımdan biri seni bekliyor olacak. | Open Subtitles | ثمة بقالٌ "كوري" مقابل بنايتي أحد رجالي سيقابلك خارجاً بالخلف |
| Ve Binamın en üstten en alta kadar temiz görünmesini istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن تنظف بنايتي من الأسفل للأعلى |
| Sadece binamda protesto yapmayı bırak. | Open Subtitles | فقط توقفي عن التظاهر أمام بنايتي |
| Ailesi bir süre binamda yaşamıştı. | Open Subtitles | عاشت عائلته في بنايتي لفترة من الوقت |
| binama zorla girdiler. | Open Subtitles | هناك إقتحام في بنايتي. |
| Bu benim binam. | Open Subtitles | هذه بنايتي |
| Sana satmaktansa binamı bankaya kaptırmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضّل أن أخسر بنايتي لصالح البنك على أن أبيعها لك. |
| Dinle, ilgilenirsen Apartmanımda boş bir stüdyo var. | Open Subtitles | اسمعي, هناك استوديو فارغ في بنايتي, إذا كنتي مهتمة |