İtiraf etmek istemezdim ama tekrar yalnız yaşamayı sevmeye başladım. | Open Subtitles | اكره ان اعترف بهذا, ولكني احب العيش لوحدي مجدداً |
Bunu yapacağım, aklıma gelmezdi ama yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم, لم أعتقد أبداً أني سأقوم بهذا , ولكني بحاجة لبعض المساعدة |
Sana hiç söylemedim ama, tefecilerden borç para aldım. Onbinlerce dolar, cebimde beş para yoktu. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا ولكني أستعرت اموال من اشخاص كبار عشرات الألوف من الدولارات التي لم تكن لدي |
Boyle bir seyi nasil buldunu bilmiyorum ama yaptiginiz icin mutluyum. | Open Subtitles | ...لا أعلم من أين أتيتما بهذا ولكني مسرورة أنكما أتيتما به |
Bunu yaptığın için deli derdim sana ama o kızı nasıl gördüğünü anladım. | Open Subtitles | تعلم , أريد أن أقول بأنك مجنون لقيامك بهذا ولكني أرى كم تعنيه لك تلك الفتاة |
Söyleyemem ama bence iyi oldu. | Open Subtitles | لا يمكنني إخبارك بهذا ولكني أظنه كان وضعًا به خير |
Mmm? Bu sana şaşırtıcı gelebilir ama aslıdna sen gittiğinden beri on senede ben de yol katettim. | Open Subtitles | قد تتفاجئين بهذا ولكني فعلاً مضيت قدماً منذ رحيلك قبل عشر سنوات |
Onunla ilgileneceğim, ama ilk önce kızımı bu eve geri getirmek için bir saat vakit ayıracağım. | Open Subtitles | سأهتم بهذا, ولكني أحتاج إلى ساعة واحدة لأإعادتها إلى المنزل يكون لها الأولوية |
Zayıf bir erkeği bu yıkardı ama sandığımdan çok daha metanetliyim. | Open Subtitles | شخص اقل مني كان سيتحطم بهذا ولكني اكثر مرونة من ما ظننت |
Seni kırmak istemem ama senin sözlerin burada pek işe yaramıyor. | Open Subtitles | أكره إخبارك بهذا ولكني لا أثق بكلامك |
Belki söylemek bana düşmez ama bence tüm bu şeyleri kişisel algılıyorsun, John. | Open Subtitles | اسمعني ! ربما ليس من ضمن سلطتي ان اخبرك بهذا ولكني أعتقد أنك تأخذ الامور بمنحنى شخصي |
Hiç öyle düşünmemiştim ama fikri sevdim. | Open Subtitles | لم أفكر قط بهذا ولكني أحبذ الفكرة |
İstemedim, ama yalan söyleyemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بهذا ولكني لا أكذب |
Martha, bunu sana anlatmak istiyordum... ama bunla baş edemeyecek kadar kırılgan olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | (مارثا) لقد كنت اريد أن أخبركِ بهذا ولكني قلت لنفسي أنكِ هشة للغاية لتقبل هذا الأمر |
Derek'e bunun olacağı belliydi ama ben yapmadım. Biriyle karşılıklı Deathwatch oyununu oynuyordum. | Open Subtitles | انظري، (ديريك) من قام بهذا ولكني لم أفعل هذا |
Louis, bununla zamanı gelince ilgileniriz ama sana söylüyorum... | Open Subtitles | (لويس), دعنا نتعامل مع هذا عندما تقوم بهذا ولكني أخبرك |