| Fen ödevimi yapmana ihtiyacım yok, sıska. | Open Subtitles | لست أحتاجكي لتقومي بواجباتي العلمية ياضعيفة |
| ödevimi yapardım, bazen komşumuzda televizyon izlerdim. | Open Subtitles | أقوم بواجباتي المدرسية أحيانا اشاهد التلفاز عند جيراننا |
| Berber kapıcıları ne kadar takdir etsem de önce resmi görevimi yerine getirmeliyim. | Open Subtitles | بقدر ما أقّدر أعمال التزيين المتعلقة بالحلاقة إلا أنني يجب علي أن أهتم بواجباتي الرسمية أولاً |
| Ayrıca eklemem gerekir ki görevimi kolaylaştıracak herhangi bir bilgi hiç bir şekilde cezai bir yaptırım getirmeyecek. | Open Subtitles | يمكنني أيضاً أن أضيف، بأنّ أيّ معلومات تسبّب تسهيل القيام بواجباتي لن تؤدّي إلى خضوعك لأيّ عقاب |
| Her gün okuldan sonra hastaneye koşup... odasında oturup, ev ödevlerimi yapardım. | Open Subtitles | اعتدت على الذهاب يوميا إلى المستشفى بعد المدرسة. والجلوس في غرفته و القيام بواجباتي المدرسية. |
| Evet, anne, ...ondan sonra da ödevlerimi yapacağım söz veriyorum. | Open Subtitles | نعم يا أمي وسأقوم بواجباتي وكل شيء بعدها أعدكِ |
| Siz, benim yerime uygun birini bulana dek görevlerimi yerine getirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القيام بواجباتي حتى يمكنك أن تعثر على بديل مناسب لي |
| Anlıyor musun, Ödevime iyi çalıştım. İşinin ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ،أترين ،لقد قمتُ بواجباتي أنا أعرف ما هي وظيفتك |
| Neye benziyor? ödevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أقوم بواجباتي كيف يبدو لك الأمر؟ |
| ödevimi yapıyordum. Sonra tellere sıkışan ve çırpınan o güvercini gördüm. | Open Subtitles | كنت أقوم بواجباتي المنزلية، عندما رأيتحمامةعالقةفيالأسلاك... |
| Her zaman ödevimi yapıyorum, hiç geç kalmıyorum ve kalkmış bana C veriyor. | Open Subtitles | أقومُ بواجباتي دوماً، ولا أتأخر ومن ثم يعطيني "جيّد"؟ |
| İlk defa ödevimi yapmıştım. | Open Subtitles | لقد قمت بواجباتي الدراسيّة سلفاً |
| ödevimi yaptım. | Open Subtitles | لقد قمـُـت بواجباتي بمعني أنه تقصى عنها |
| Ayrıca, görevimi yapmamı kolaylaştıracak her bilginin karşılığının ceza olmayacağını da ekleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أيضاً أن أضيف، بأنّ أيّ معلومات تسبّب تسهيل القيام بواجباتي لن تؤدّي إلى خضوعك لأيّ عقاب |
| Hakaret olsun olmasın, bıraktım çünkü Robert benim ağabeyimdi ve kraldı, ben de görevimi yaptım. | Open Subtitles | كانت إهانة أم لم تكن, سلمتها لأن روبرت هو أخي الأكبر وكان هو الملك. وأنا كنت دائمًا أقوم بواجباتي. |
| Her ne kadar yanıt hiçbir yerde bulunamasa da görevimi yerine getirmek için uçtan uca geziyordum bu diyarı. | Open Subtitles | أنا لم أتمكن من الإجابة فقط قمت بالوفاء بواجباتي .و الجميع قد ذهب بطريقه |
| ödevlerimi falan bitirdiğimden emin oldu. | Open Subtitles | حرص على قيامي بواجباتي المدرسية وكلّ شيء. |
| Sanırım kendi ödevlerimi yapmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أظن أنه بالأحرى أن أقوم بواجباتي |
| ödevlerimi nezarethanede yapardım. | Open Subtitles | . كنت أقوم بواجباتي المنزلية هناك |
| - Lütfen efendim. Burada olduğum müddetçe, görevlerimi yerine getirmek isterim. | Open Subtitles | ارجوك سيدي، طالما انا متواجد هنا، اود ان التزم بواجباتي |
| Dini görevlerimi yerine getirmek için bununla baş etmem gerek. | Open Subtitles | و لكن تعاملي معها شيء يخصني لأستطيع أن.. أقوم بواجباتي ككاهن |
| Kurallara uyacağıma okulda ve evdeki görevlerimi itina ile yerine getireceğime sadık ve itaatkar olacağıma ve ölene kadar mutlak bağlılık ile Nazi İmparatoru Adolf Hitler'e biat edeceğime yemin ederim. | Open Subtitles | ،أقسم أني سألتزم القانون وسأقوم بواجباتي بضمير في البيت والمدرسة وأكون مخلصاً ومطيعاً |
| - Ödevime çalıştım, John. | Open Subtitles | -أنا أهتم بواجباتي المنزلية دائماً |