| Tanrıya ve ülkeme karşı görevimi en iyi şekilde yerine getireceğim. | Open Subtitles | على شرفِي،أنا هأعْمَلُ أفضل ما عندي للقيَاْم بواجبي إلى الله وبلادي. |
| Sadece görevimi yapıyorum ve büyük asil bir ideal uğruna diğerleri gibi ölürüm. | Open Subtitles | أنا فقط سأقوم بواجبي وأموت مثل العديد من الآخرين لقضية نبيلة مثالية عظيمة |
| Bunu yapmana izin veremem Frank! görevimi yaptım, halkayı temizledim. | Open Subtitles | لن أجعلك تفعل هذا، لقد قمت بواجبي دائرة المقاومة إنتهت |
| Majestelerinin malikanesini idare etmekle işimi yapıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقومُ بواجبي في إدارة إقطاعية سيادته. |
| Ben işimi yaptım, herkes harika olduğumu söylüyordu, ulaşılmaz biriydim. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي ، الجميع قال أني كنت رائعا و لم يأت أحد ليراني |
| Marcus: Yani Kraliçe için ve bu ülke için kendi payıma düşeni yaptım, şimdi kendim için çalışıyorum. | TED | إذاً لقد قمت بواجبي تجاه الملكة وتجاه بلدي، والآن أعمل لنفسي. |
| Bıkkın olabilirim ama ödevimi yaptım. | Open Subtitles | ربما أكون متعبة,ل كنني أقوم بواجبي المدرسي |
| Hala görevini yaptığını anlıyorum, ve sen de anlamalısın ki ben de kendi görevimi yapmalıyım. | Open Subtitles | أَفْهمُ بأنّك ما زِلتَ تَقُومُ بواجبكَ، وأنت يَجِبُ أَنْ تَفْهمَ بأنّني يَجِبُ أَنْ اقوم بواجبي |
| Hey, yaşamımı durduramam nasılsa vatandaşlık görevimi ve şahitliği yapacağım. | Open Subtitles | هيه ، لا أستطيع أن أعلق حياتي بأكملها لأنني أقوم بواجبي المدني وأدلي بالشهادة |
| Müsaadenle, görevimi ifa edip, biraz senatör kıçı öpmem lazım. | Open Subtitles | عذراً، سأقوم بواجبي وأختلط ببعض أعضاء مجلس الشيوخ |
| Hıristiyanlık görevimi yaptım. Şimdi çiftliğimden defol! | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي كمسيحية أنت تأخذ الجحيم من مزرعتي |
| Geri kalanına gelirsek her zaman görevimi yaptım. | Open Subtitles | أما بالنسبة للبقية دائما قمت بواجبي أنتِ تعرفين ذلك. |
| görevimi yapmadığımın bilincindeyim ve sizden tüm saygımla af diliyorum. | Open Subtitles | سيدي، أعلم أنني لم أقم بواجبي و أطلب عفوك بكل احترام |
| Sırf senden hoşlanmıyorum diye işimi yapmaktan vazgeçecek değilim. Şimdi şu kaseti bana ver. | Open Subtitles | مهلاً أنت، فقط لأنني لا أحبك لا يعني أن لا سأقوم بواجبي |
| - Lanet olası işimi nasıl yapacağımı söyleme bana! | Open Subtitles | ـ إنها وظيفتك يا رجل ـ لا تعلمني كيف أقوم بواجبي |
| Soygunda tetikçiydi! İşimi yapıyordum! | Open Subtitles | ـ كَانَ يطلق النار ويسرق ، وأنا قُمت بواجبي |
| Ama işimi doğru yapıp, sabah ilk iş, sizi bulmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | ولكن أنا أقوم بواجبي على أكمل وجه وسأعمل على أن يحدثك غداً في الصباح |
| - İyi iş çıkardın, Gina. - Sağ ol. Her zamanki işimi yaptım. | Open Subtitles | ـ أحسنت صنعاً يا ـ جينا ـ ـ أنا أقوم بواجبي |
| Ama gazeteyi baş aşağı tutuyor. Tabii yanılıyor da olabilirim ama üzerime düşeni yapmak isterim. | Open Subtitles | قد أكون مخطئا بالطبع ولكني أريد أن أقوم بواجبي |
| Senin yanlışlarına düşmeyeceğim. Ev ödevimi yaptım, kitap okudum. | Open Subtitles | لن أقوم بتكرار الأخطاء التي فعلتها لقد قمت بواجبي وقرأت كثيراً |
| Ben vazifemi yaptım... ve şimdi kendi hayatımı yaşayacağım. | Open Subtitles | لقد قمت بواجبي. والآن أفضل الإنسجام مع حياتي |
| görevlerimi düşünmenin yanlış bir şeymiş gibi görünmesini sağlıyor ve... | Open Subtitles | جعلت كل شيء بما فيه الإهتمام بواجبي يبدو خطأً ... والصواب الوحيد أن |
| Donanmaya vatana hizmet etmek... | Open Subtitles | سأقوم بواجبي القومي |