| - Hayır, tuvalet kağıdı sağlıyorum. | Open Subtitles | لا , انا أمدهم بورق التواليت هذا جنونى جدا |
| İçinde siyah bir kağıda sarılı paket var. 10 dakika içinde sana getirsinler. | Open Subtitles | بداخله توجد حقيبة مغلفة بورق أسود اجعلهم يحضروها اليك خلال 10 دقائق |
| Benim yemeklerimi yiyor, .ıçını benim aldığım tuvalet kağıdıyla siliyorsun. | Open Subtitles | تأكل من طعامي تمسح مؤخرتك بورق الحمام الخاص بي |
| Sana mektup yazacağım pirinçten yapılma kağıt ve soya kalemiyle. | Open Subtitles | حسناً ، سأبعث برسائل إليك بورق مصنوع من الأرز وقلم من الصويا |
| Şunu ağzına alıp emzik taklidi yap ve Bayan Rogers beyninizi duvar kağıdından fırçalayarak | Open Subtitles | مرة مناسبة وأخرى متململة وستقوم السيدة روجرز بتنظيف أدمغتكم بورق الجدران |
| Neden seni aliminyum folyo ile kaplamıyoruz, sende böylelikle yemek artığı gibi görünürsün. | Open Subtitles | لماذا لا يمكننا أن نحيطك بورق فويل ونذهب هكذا؟ |
| Asitsiz kağıtla kaplanarak hava geçirmez bir kutuda saklandı. | Open Subtitles | إنه معلب ومحكم الإغلاق بورق شفاف اوه إنه استثنائي |
| Gül, sapı temizce ipek kağıdına sarılmış, çok hoş bir Habeş gülüydü. | Open Subtitles | ومعها ملحوظه صغيره الورده كانت جميله جداً ورده إثيوبيه ساقها مغلفه جيداً بورق ناعم |
| Lütfen bu çantayı yumuşak bataklık rulosuyla doldur. | Open Subtitles | إملأ تلك الحقيبة رجاءً بورق المراحيض الناعم |
| Bayan Helm, mektup kağıdınızı teşhis etme nezaketini göstermiş bulunuyorsunuz. | Open Subtitles | الآن يا مسز هيلم ، لقد كنت لطيفة أن تعرفينا بورق رسائلك |
| Ailesi içi yırtık gazete kağıtlarıyla dolu bir çanta sunmaya karar verdi. | Open Subtitles | والداه قررا تسليمي حقيبة مملوءة بورق جرائد ممزقة |
| Hayır, öyle olsa tuvalet kağıdı ve çakmak taşıyor olurlardı. | Open Subtitles | كلاّ، وإلاّ لكانوا محمّلين بورق الحمّام والولاّعات |
| Önce tuvalet kağıdı ile başlar, daha sonra, bilirsin silahlı soyguna karışırlar. | Open Subtitles | تبدأ بورق حمام ثم الشيء الاخر الذي تعرفه هو السطو المسلح |
| Gazete kağıdına sarılmaz o. Beyaz kağıda saracaksın. Boyanır sonra. | Open Subtitles | لن تنفع أوراق الجرائد لهذه لفّها بورق أبيض، الحبر سيترك أثراً |
| Güzel bir kağıda sarılmış hediye gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء مثـل هـديـة مغلفـة بورق جميـل |
| Dekan'ın evine tuvalet kağıdıyla döşemek gibi bir şey. | Open Subtitles | وستبدو اللوحة وكأنها مثل لوحة فتيان الأخويّة تغطى منزل العميد بورق المرحاض |
| Voight'un evini tuvalet kağıdıyla kaplamaktan bahsetmiyorum O. | Open Subtitles | لأني لا أتحدث عن تغطيتنا بورق الحمام لمنزل فويت |
| Birisi, bilinmeyen biri tarafından yağlı kağıt kullanılarak çıkarıldı. Doğru. | Open Subtitles | نار واحدة بدأت بورق الشمع من قِبل مرتكب مجهول. |
| Miami Courun orada tuvalet kağıdından bir duvar ördüğü zaman sen de orada mıydın? | Open Subtitles | هل كنت هناك عندما بنى بورق الحمام حول ساحة ميامى؟ |
| Belki bir paket sigara verip alüminyum folyo alabiliriz. | Open Subtitles | قل , ربما يمكننا مقايدة علبة سجائر بورق القصدير |
| Britney Gallivan adında bir lise öğrencisi 12 kere katlayabileceği bir yol öngördü ve bunu gerçek kağıtla yaptı. | Open Subtitles | "هناك طالبة ثانوية تدعى" بريتني جاليفيان تنبأ بطريقة لفعل ذلك 12 مرة ومن ثم ثامت بفعلها بورق حقيقي |
| Lütfen bu çantayı yumuşak bataklık rulosuyla doldur. | Open Subtitles | إملأ تلك الحقيبة رجاءً بورق المراحيض الناعم |
| Tanrı aşkına, niye kendi tuvalet kağıdınızı getirmiyorsunuz? | Open Subtitles | بحق السماء، لمَ لا تأتون بورق الحمام الخاص بكم؟ |
| Arabam işyerinden çaldığım yazıcı kağıtlarıyla dolu. | Open Subtitles | سيارتي ممتلئة بورق طابعة سرقته من العمل |
| Turta mı strudel mi? | Open Subtitles | هل تفضل فطيرة عادية أو فطيرة مغلفة بورق العجين؟ |
| Eee Rach, bu kaplama kağıdını saklamak istiyor musun? | Open Subtitles | رايتشل اتريدين الاحتفاظ بورق التغليف؟ |
| Neden her esrarkeş gazete kağıdının iyi cam sildiğini düşünür acaba? | Open Subtitles | لما يوجد هؤلاء الملاعين ينظفون الزجاج بورق جرايد? |