| Bayan Benes, Peterman'in hesabından hatırı sayılır derecede alım yaptığınızı farkettim. | Open Subtitles | آنسة بينيس، لاحظت أنك تسجلين الكثير من المشتريات على حساب بيترمان. |
| Dinle şunu: Peterman'ın uşakları beni imza gününden zorla dışarıya attılar. | Open Subtitles | اسمع الآتي، يأمر بيترمان أنصاره أن يطردوني جبراً من حفل التوقيع. |
| Dinle. Bay Peterman sonunda bana gerçek bir şeyler yazdıracak. | Open Subtitles | اسمع الآتي، أخيراً سيسمح لي السيد بيترمان بالقيام بكتابة حقيقية. |
| Daha fazla böyle davranamazsın, Bitterman. | Open Subtitles | لم تمر فترة طويلة على هذا التصرف .. بيترمان |
| Parkı bir defa daha dolan bakalım, Bitterman. | Open Subtitles | حول الحديقة .. مرة أخرى.. بيترمان |
| Harika. Diğer şeylerle beraber onları da Peterman'ın hesabına ilave et. | Open Subtitles | عظيم, ضعيهما على حساب بيترمان مع بقية الأغراض. |
| Peterman'ın kendi onayı da bu sefer seni kurtarmaya yetmeyecek. | Open Subtitles | إلى مجلس الادارة، لا شيء غير تصديق السيد بيترمان نفسه سينقذك هذه المرة. |
| Biliyorum Bay Peterman, ama onları bir kere gördükten sonra başkalarının almasını seyretmeye dayanamazdım. | Open Subtitles | أعرف ذلك سيد بيترمان ولكن بمجرد رؤيتهم لم أستطع أن أتحمل أن يأخذهم شخص آخر |
| Bay Peterman'ın bu biletleri bize vermesi ne büyük bir incelik. | Open Subtitles | كان لطيف من السيد بيترمان أن يقدم لنا هذه التذاكر |
| Jerry demişken, babası Peterman'ın şirketinde beni deli ediyor | Open Subtitles | بالحديث عن جيري، أبوه يفقدني صوابي عند مؤسسة بيترمان. |
| Kramer, Peterman'a senin hikayerlerini onun kitabına satıp sonra vazgeçtiği anlaşmayı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | كرايمر، هل تذكر تلك الصفقة عندما بعت لـ بيترمان قصصك من أجل كتابه ثم ألغى الصفقة؟ |
| Hey, eğer sen gerçek Peterman isen nasıl olur da böyle kötü giyinebiliyorsun? | Open Subtitles | أنصت، إن كنت بيترمان الحقيقي فلماذا ترتدي هذه الملابس المهلهلة؟ |
| Pekala, bayanlar baylar, Peterman'ın gerçeklik turuna hoş geldiniz. | Open Subtitles | حسناً سيداتي سادتي. مرحباً بكم في جولة بيترمان الواقعية. |
| Peterman'da cilt kanseri olup olmadığına bakıyordu. | Open Subtitles | كانت تقوم باختبارات سرطان جلد في مؤسسة بيترمان. |
| Bununla beraber, Elaine, Peterman'ın evi karışmış durumda. | Open Subtitles | المهم يا إلين، دار بيترمان في حالة فوضى. |
| Arkadaşına para öderiz. Peterman'ın hikâyesi olur. | Open Subtitles | سندفع مبلغاً لصديقك ويصبح الموقف ملكاً لـ بيترمان. |
| J. Peterman kataloglarınızı resmetmek için karikatürist mi kiralamak istiyor? | Open Subtitles | إذن يريد ج. بيترمان تعيين بعض رسّامي الكاريكاتير خاصتنا للقيام برسومات لدليلكم؟ |
| Ah, işte hayat bu, Bitterman. | Open Subtitles | هذه هي الحياة .. يا بيترمان |
| Bitterman, bunu sadece eğlence için yapıyoruz. | Open Subtitles | (بيترمان) نحن نفعل ذلك بداعي التسلية فقط |
| Bir kovboy çizmesi çekimim vardı, o sırada Bitterman beni çok korkuttu. | Open Subtitles | حدث لي بعض الاشياء المرعبة برفقة (بيترمان) |
| Divya'yla Petermann buzulu hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنت أتحدث إلى ديفيا بيترمان عن الانهيارات الجليدية |