| Beni karıştırmayın. Bu sizin aranızda. | Open Subtitles | لا تورطوني بالأمر، إنه هذا بينك وبينهم |
| Onlarla aranızda ne var? | Open Subtitles | مالأمر بينك وبينهم |
| Halkın bana bunu anlattığını biliyor mu? Onlar benim halkım değil Hoss. Yani bir tür ateşkes anlaşmanız varsa bunu çiğnemediler. | Open Subtitles | ليسوا قومي، (هورس)، فإن كانت بينك وبينهم هدنة ما، فلم يتمّ خرقها |
| Onlar benim halkım değil Hoss. Yani bir tür ateşkes anlaşmanız varsa bunu çiğnemediler. | Open Subtitles | ليسوا قومي، (هورس)، فإن كانت بينك وبينهم هدنة ما، فلم يتمّ خرقها |
| Onlarla bir anlaşmanız olduğunu ve onları tanıdığınızı söylediler bize. | Open Subtitles | قيل لنا إن بينك وبينهم اتفاقًا وإنك تعرفهم. |
| Onlarla bir anlaşmanız olduğunu ve onları tanıdığınızı söylediler bize. | Open Subtitles | قيل لنا إن بينك وبينهم اتفاقًا وإنك تعرفهم. |
| Bu domuz seninle onlar arasında duran tek şey... ama beni aşamayacaksın serseri. | Open Subtitles | ـ هـذا الخـنـزيـر هو الشيءِ الوحيدِ بينك وبينهم لَكنَّك لن تخرج إلى إذا عبرتني يا ، سافل |
| Çünkü seninle onlar arasında duran kişi benim. | Open Subtitles | لأنني الشخص الوحيد الذي أحول بينك وبينهم |