Biz de bu sırada cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi hakkında | TED | وفي هذه الأثناء، نواصل الحديث عن المساواة بين الجنسين وتمكين المرأة. |
Malavi en yoksul ülkelerden birisi, çok yoksul, burada cinsiyet eşitliği konusu kuşkuludur. | TED | مالاوي من أفقر الدول فقيرة جدا حيث المساواة بين الجنسين أمر مريب |
Aynı şekilde, oran %50 olsaydı tam anlamıyla cinsiyet eşitliğini gösterecekti. | TED | ومرة أخرى لو كانت النسبة 50٪، لكان من شأنها أن تمثل مساواة كاملة بين الجنسين. |
Siki bir feminist oldugum için kiz gibi vuruyorsun demek istemiyorum. | Open Subtitles | بصفتي مؤمن بالمساواة بين الجنسين أرفض القول بأنّك تضربين مثل فتاة. |
Gelecek Edward Snowden ile işbirliği yaparak Cinsiyetçi görülmeleri daha iyi değil mi? | Open Subtitles | أنها تفضل أن ينظر إليها على أنها تميز بين الجنسين لفي السرير مع إدوارد سنودن في المرة القادمة؟ |
Cinsiyetlerin Savaşı'na tekrar hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا مجددا في معركة النجوم بين الجنسين |
Her zaman karşı cinsler arasında güç için savaş olacaktır. | Open Subtitles | دائماً سيكون هناك معركه من أجل السلطه بين الجنسين |
cinsiyetler arası savaş bitti ve biz kazandık, tamam mı? | Open Subtitles | الحرب بين الجنسين إنتهت، ونحن من فزنا، حسناً؟ |
Beni tanırsın, cinsiyet ayrımı için o kadar uğraşmam ama Harvey kız gibi pazarlık ediyor. | Open Subtitles | حسنا تعرفيني لا اميز بين الجنسين, لكن هارفي يتفاوض مثل فتاة. |
cinsiyet eşitliğine destek veren erkeklere yardımcı olmak için buradayım. | TED | انا هنا لتجنيد الرجال لدعم المساواة بين الجنسين. |
Bizi cinsiyet eşitliği için bir dönüm noktasına doğru götürüyor. | TED | والتي تحثنا على تحقيق المساواة بين الجنسين. |
cinsiyet eşitliği kadınlarla ilgilidir, değil mi? | TED | المساواة بين الجنسين موضوع للنساء، صحيح؟ |
Ama bunun ötesinde, cinsiyet eşitliği biz erkeklerin de çıkarına. | TED | ولكن أكثر من هذا، المساواة بين الجنسين هي أيضاً في مصلحتنا كرجال. |
Bunu cinsiyet eşitliği için ayağa kalkarak cesaretin görmezden gelinemez etkisiyle yapabiliriz. | TED | وبوسعنا فعل ذلك عن طريق تصرفات شجاعة من دون تجاهل، دفاعًا عن المساواة بين الجنسين. |
Eğer cinsiyet eşitliği konusunda duyarlıysanız veya fakirlik veya göçmenlik veya toplum sağlığı, o zaman seks işçilerinin hakları sizin için önemli. | TED | إذا كنتم تهتمون بالمساواة بين الجنسين أو الفقرأو الهجرة أو الصحة العامة، إذن فإن حقوق محترفي الجنس تهمكم. |
Yani, cinsiyeti erkeklere görünür yapmak, erkekleri cinsiyet eşitliğini desteklemeye çekmenin ilk adımıdır. | TED | إذاً، جعل نوع الجنس مرئياً بالنسبة للرجال هي أول مرحلة لحث الرجال على دعم المساواة بين الجنسين. |
Ben özellikle, Bayan Fletcher, kitabınızın ana temasına feminist bir üslup katabilmiş olmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | من منطلق فكرى ,فان السيدة فليتشر مبتهجة للمساواة بين الجنسين .. وكنت قادرة على نسج محور قصتك |
Bebekler 1960'larda kaldı. Cinsiyetçi olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | هذا كان يحدث في الستينيات فحسب ناهيك عن التميز بين الجنسين |
Ve o gün sözlüğe baktığımda orada yazan şey şuydu: "feminist, Cinsiyetlerin sosyal, politik ve ekonomik eşitliğine inanan kişidir." | TED | وعندما بحثت يومها عن المصطلح في المعجم، كان تعريفها كالتالي: "نسائية: شخص يؤمن بالمساواة الاجتماعية والسياسية والاقتصادية بين الجنسين." |
Hey, bir dakika cinsler arasında eşitliğe inanmıyor musun? | Open Subtitles | إنتظر . ألا تؤمن بالمساواة بين الجنسين |
Uygarlık Tarihi öğretmenim Mr. Warchowski diyor ki 20 yıl içinde cinsiyetler arası eşitlik bir mesele bile olmayacak. | Open Subtitles | أتعلمى ,أن مدرس الأنسانية السيد وارتشووسكي، يقول أنه فى خلال 20 سنة المساواة بين الجنسين لن تكون مشكلة |
Beni tanırsın, cinsiyet ayrımı için o kadar uğraşmam ama Harvey kız gibi pazarlık ediyor. | Open Subtitles | حسنا تعرفيني لا اميز بين الجنسين, لكن هارفي يتفاوض مثل فتاة. |
Devam edecek olursam bu toplumumuzun cinsiyet eşitliğine yaklaştığını mı gösterir? | Open Subtitles | كما كنت أقول، هذا هو علامة أن مجتمعنا هو المساواة بين الجنسين يقترب؟ |
Ve bu arada, tüm bu ruhsallığın yanısıra, Kabe'de bana oldukça ilginç gelen dünyevi bir ayrıntı vardı. cinsiyetler arasında hiçbir ayrım yoktu. | TED | واثناء ذلك واثناء ذلك الجو الايماني المميز كان هناك تفصيل صغير في الكعبة اثار اهتمامي وهو انه لم يكن هناك فصلٌ بين الجنسين |
Fakat, Bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. |