| Güney Pasifik federal mahkemesinde Ben Wade suçlu bulunacak. | Open Subtitles | سكة الحديد الجنوبية ستدين (بين وايد) في محكمة إتحادية |
| Ben Wade'in çetesi var ve onlar bu gece dışarıda bir yerdeler. | Open Subtitles | لدى (بين وايد) عصابة، وإنهم بمكان ما الليلة |
| Ben Wade, babamı sağ salim geri gönderebilirim derken ne demek istedi? | Open Subtitles | ماذا كان يعني (بين وايد) بإرسال أبي سالماً؟ |
| Bu yüzden, eğer ben uyuyamıyorsam o zaman sen de benimle beraber uyanık kalacaksın, Ben Wade. | Open Subtitles | لذا إن كان علي أن أبقى صاحياً، إذاً، عليك أن تصحو معي (بين وايد) |
| Dışarıda sana doğrulmuş beş silah var, Ben Wade! | Open Subtitles | أنا أوجه إليك خمسة مسدسات هنا (بين وايد)! |
| Southern Pacific Ben Wade'i federal bir mahkemede mahkum ettirecek. | Open Subtitles | سكة الحديد الجنوبية ستدين (بين وايد) في محكمة إتحادية |
| Ben Wade'in bir çetesi var ve bu gece onlar orada bir yerlerdeler. | Open Subtitles | لدى (بين وايد) عصابة، وإنهم بمكان ما الليلة |
| Ben Wade babamı sağ salim geri yollamakla neyi kastetti? | Open Subtitles | ماذا كان يعني (بين وايد) بإرسال أبي سالماً؟ |
| O yüzden, eğer ben uyanık kalmak zorundaysam o zaman sen de benimle birlikte uyanık kalacaksın Ben Wade. | Open Subtitles | لذا إن كان علي أن أبقى صاحياً، إذاً، عليك أن تصحو معي (بين وايد) |
| Sana doğrultulmuş beş silah var, Ben Wade! | Open Subtitles | أنا أوجه إليك خمسة مسدسات هنا (بين وايد)! |
| Dikkat et çiftçi. Konuştuğun kişi Ben Wade. | Open Subtitles | احذر أيها المزارع، أنت تخاطب (بين وايد) |
| Kolumda Ben Wade ile Meksika'ya gittiğimi düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | (تخيلنيوأناأتألقفي( المكسيك... و(بين وايد) يمسك بيدي |
| Ben Wade'in parmağını oynatmasına bile gerek yok. | Open Subtitles | (بين وايد) ليس بحاجة لتحريك قيد أنملة |
| Ben Wade 6 sene önce Abilene'de gözlerimin önünde kardeşimi öldürdü. | Open Subtitles | ( بين وايد) قتل أخي الصغير... أمامعيني... منذ ست سنوات في (أبيلين) |
| Ben Wade adındaki kanun kaçağına eşlik eden bir ekibi arıyoruz. | Open Subtitles | نحننبحثعن جماعةترافقمجرماً... اسمه (بين وايد) |
| Yukarıda tuttukları adam, Ben Wade! | Open Subtitles | هذا (بين وايد) الذي يحتجزونه بالأعلى |
| Dikkatli ol, çiftçi, konuştuğun kişi Ben Wade. | Open Subtitles | احذر أيها المزارع، أنت تخاطب (بين وايد) |
| Kolumda Ben Wade'le Meksika'ya gittiğimi düşünebiliyor musun. | Open Subtitles | (تخيلنيوأناأتألقفي( المكسيك... و(بين وايد) يمسك بيدي |
| Ben Wade'in parmağını bile kıpırdatmasına gerek yok. | Open Subtitles | (بين وايد) ليس بحاجة لتحريك قيد أنملة |
| Ben Wade altı yıl önce Abilene'de gözlerimin önünde kardeşimi öldürdü. | Open Subtitles | ( بين وايد) قتل أخي الصغير... أمامعيني... منذ ست سنوات في (أبيلين) |