| Son zamanlarda seni fazla göremiyoruz, Oğlum. Yoksa... | Open Subtitles | لم نحظى بملاحظة هذا التشابه مؤخراً، بُنى. |
| Yolun üzerindeki şeridin üstündesin Oğlum ve vermen gereken büyük bir karar var. | Open Subtitles | أنت فى مُفترق طرق الآن يا بُنى ولديك إختيار كبير لتقوم به |
| Sen de kalbinden geçenleri, yaparsan senin içi iyi olur Evlat. | Open Subtitles | أفعل ما يمليه عليك قلبك يا بُنى و ستكون بخير |
| Endişelenmene gerek yok Evlat. Senin sevimli ve genç arkadaşınla biraz çekiştirdik. | Open Subtitles | لا نقلق يا بُنى أنا وفاتنتك كنا نتحدث فقط |
| Tek bildiğimiz kadının Kahverengi saçı olduğu ve garip bir çift ayakkabı. | Open Subtitles | كُل ما نعرفه أنها لديها شعر بُنى, و ترتدى زوج من الأحذيه غريبى الشكل. |
| Umutlar Tapınağı. 13'üncü kavim tarafından 3.000 yıl önce Kobol'u terk ettiklerinde inşa edildi. | Open Subtitles | معبد الأمل , بُنى بواسطة القبيلة الثالثة عشر |
| Ama aile işini insanlara gösterdim. Hiç hoş değil Oğlum. | Open Subtitles | ولكن نشر شئون العائلة أمام أعين العامة ، ليس شيئاً جيداً بُنى |
| Şimdi hemen gemiden çık ,Oğlum, | Open Subtitles | والآن، أخرج من المركبة، يا بُنى |
| Oğlum, haftalardır sizi izliyorum. | Open Subtitles | بُنى , لقد كُنت أشاهدكم لأسابيع. |
| Ve Oğlum demeye hakkın yok, Dennis. | Open Subtitles | وليس لديك الحق فى مُناداتى بُنى ، دينيس |
| Duruma göre değişir Oğlum. | Open Subtitles | الأمر يتوقّف يا بُنى. |
| Kesinlikle seni özlüyoruz,Oğlum, | Open Subtitles | نحن حقاً نفتقدك، يا بُنى |
| Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza'yı duydun, değil mi Evlat? | Open Subtitles | لقد سمعت عن قوات جمارك الهجرة ، أليس كذلك بُنى ؟ |
| Evlat, gördüğüm şeyler hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | لا تعلم ما الذي قد رأيته ومررت به يا بُنى |
| Orada akıllı ol Evlat, ama çok'da akıllı olma. | Open Subtitles | كُن ذكى بالخارج يا بُنى لكن ليس ذكياً للغاية |
| Peki, sorun nedir Evlat? | Open Subtitles | إذن ، ما المشكلة يا بُنى ؟ لدىّ حبيبة رائعة |
| Direkt, ikinci derece kanıt. Her yerde kol geziyor Evlat. | Open Subtitles | أدلة مُباشرة وظرفية ، إنها مُنتشرة في جميع أنحاء المكان يا بُنى |
| Tereciye tere satma Evlat. | Open Subtitles | استمع إلىّ ، لا تُثير أبداً متاعب مع رجل مُثير للمتاعب يا بُنى |
| Kahverengi saçlı olan. Seksi sayılır. | Open Subtitles | لديها شعر بُنى وهى مُثيرة نوعاً ما |
| Her şeyde Kahverengi boya lekesi var. | Open Subtitles | كل شىء لونة بُنى |
| Kahverengi değil, alacakaranlık rengi. | Open Subtitles | هذا ليس بُنى انة بُنى فاتح |
| Burası sadece bu geceki gösteri için inşa edildi. | Open Subtitles | كل هذا المكان بُنى من اجل عرض اليوم |