| Doğum günümde evime gelip bana bunları diyorsun. | Open Subtitles | تأتيني إلى منزلي وفي حفل عيد مولدي وتقول لي هذا الهراء. |
| Evime gelip beni tehdit ediyorsunuz. Hem de doğum günümde anasını satayım. | Open Subtitles | تأتيني إلى منزلي وفي حفل عيد مولدي وتقول لي هذا الهراء. |
| gelip, tekrar ölümlü olmak için bana yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |
| Kıyafetlerimi getirir misiniz, lütfen, hemşire? | Open Subtitles | هل تستطيعي انت تأتيني بملابسي لوسمحت, ايتها الممرضه؟ |
| - Eric, sorun yok. - Kıyafetlerimi getirir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | اريك, كل شيء بخير هلا تأتيني بالملابس, لو سمحت؟ |
| Artık sürekli çek alıyorum, fatura da geliyor, ama daha çok çek alıyorum. | Open Subtitles | اليوم تأتيني الشيكات ببساطة في البريد تصلني بعض الفواتير لكن يصلني من الشيكات أكثر من الفواتير |
| Her hafta yiyecek teslimatı alıyorum. | Open Subtitles | نعم, لدي أغراض من البقالة تأتيني كل أسبوع. |
| gelip, tekrar ölümlü olmak bana yalvarmanın çok uzun sürmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن الوقت لن يطول قبل أن تأتيني متوسلاً لأجعلك فانياً من جديد |
| Bir kamyon dolusu cesetle gelip ortadan kaldırmamı istiyorsun. | Open Subtitles | تأتيني بشحنه من الجثث وتتوقع مني إخفائها |
| Ne zaman kötü durumda olsam bir hayal gelip beni kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | عندما أكون في مكان سيء تأتيني رؤية و يحاولان إنقاذي |
| Bana lanet bir sorunla gelip, sonra da üstünlük taslıyorsun. | Open Subtitles | أن تأتيني بمشكلة عويصة ثم تتعالى علي |
| Elizabeth, bir yıl sonra geri gelip iki hafta içinde her şeyi bırakmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأتيني بعد عام وتطلبي مني تجميد أعمالي... |
| - Tamam. - Kıyafetlerimi getirir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | كل شيء بخير هلا تأتيني بالملابس, لو سمحت؟ |
| İyi bir kız olup bana küçük bir şişe getirir misin? | Open Subtitles | هل تتكرمي عليّ و تأتيني بقارورة ؟ |
| Barney, bir tornavida getirir misin? | Open Subtitles | بارني، هل يمكن ان تأتيني بمفك براغي؟ |
| Barney, bir tornavida getirir misin? | Open Subtitles | بارني، هل يمكن ان تأتيني بمفك براغي؟ |
| Bazen o bayandan telefon alıyorum. | Open Subtitles | أحياناً تأتيني مكالمه من تلك المرأه |
| Her zaman geri iade alıyorum. | Open Subtitles | تأتيني حالات إعادة طوال الوقت |
| Emirleri buraya gelen bir adamdan alıyorum. | Open Subtitles | "في الحلقة القادمّة" {\pos(300,240)} تأتيني أوامر من رجلٍ للقدوم إلى هنا |
| Bir tehlike sinyali alıyorum. | Open Subtitles | تأتيني إشارة إستغاثة |