| Ne şefkatli bir disiplin. Belki bir gün, birileri de seni sever, çocuksuz hizmetçi. | Open Subtitles | تأديب عال ، ربما ذات يوم سيحبك أحدهم أيتها الخادمة التي بلا أطفال |
| Eğer mahkûm bu kuralları çiğnerse uygun disiplin cezasını vermeniz için 30 dakikanız olacak. | Open Subtitles | إذا قام سجين بكسر القواعد في خلال ثلاثون دقيقه يجب أن تتخذ وسيله تأديب مناسبه |
| 3 şubat 2012'de 209 numaralı hasta odasında yaşananlarla ilgili yapılan resmi disiplin soruşturması için toplanmamızı kayıt altına alalım. | Open Subtitles | فليظهر في السجل اننا سنعقد رسميا جلسة تأديب تخص الأحداث في يوم 3 فبراير 2012 في غرفة المريض 209 |
| Yani ondan Oliver'ı disipline etmen konusunda yardım istedin. | Open Subtitles | إذاً، أردتَ مساعدتها في تأديب أوليفر |
| Sen disipline ihtiyacı olan aptal hem de çok aptal bir çocuksun. | Open Subtitles | انت غبي فتى غبي والذي يحتاج الى تأديب |
| Gençlerin disiplini işinde yeniyim. | Open Subtitles | مهلاً, أنا جديد على هذا أشياء تأديب المراهقة. |
| Yaptığın şey dikkatsizceydi. Sizi şube disiplinine şikayet etmem gerekir. | Open Subtitles | ما فعلته كان تهوّراً وينبغي أن أضعكِ في إدارة تأديب الإنضباط |
| Yaratık ne kadar zekiyse o kadar fazla disiplin gerekiyor. | Open Subtitles | كلما زاد ذكاء المخلوق، كلما إحتاج إلى تأديب أقسى. |
| Daha önce hiç böyle bir disiplin yeteneği görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي رؤية مهارات تأديب طبيعية كتلك |
| -Askerlere disiplin vermeyi bilirim. -Cezana devam et. | Open Subtitles | أنا أعلم بعض الأمور عن تأديب الجنود |
| ve ciddi disiplin suçundan ofisime bildirilecek. | Open Subtitles | ويحضر إلى مكتبي من أجل تأديب صارم |
| Ve belki sen çocuğuna disiplin vermiş olsaydın, benim vermeme gerek kalmazdı! | Open Subtitles | و ربما لم يكن علي تأديب طفلك إذا فعلتي ذلكبنفسك! |
| Böyle bir çocuğu disiplin edebilir misiniz? | Open Subtitles | أم هل يمكنكِ تأديب الطفل؟ |
| Kendi kızımı disiplin edeceğim, sağ ol. | Open Subtitles | أنا تأديب ابنتي، وشكرا لكم. |
| Bay Litchfield, öğrenci konseyi başkanının aynı zamanda disiplin kurulu üyesi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | سّيد (ليتشفيلد) لم أكن أعرف أنه تأديب رئيسة الهيئة الطلابية تضعفني على عكس اللجنة التأديبية |
| Bu size gerekli olduğunda Marco'yu disipline sokmanızı da kapsıyor mu? | Open Subtitles | هل من هذه الحقوق تأديب (ماروكو) بالشكل الذي تراه مناسباً ؟ |
| Ciddi bir disipline ihtiyacım var. | Open Subtitles | يلزمني تأديب حازم |
| Müsaadenle. Gidip, Ron'u disipline sokmalıyım. | Open Subtitles | إعذرني , يجب علي تأديب رون |
| Zihin ve beden disiplini. | Open Subtitles | تأديب العقل والجسم. |